Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

260 syf.
7/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Meşe Ağacının Gölgesindeki Mısralar
Orlando’yu okumaya karar verdiğim dönemde yakın zamanda Karanlığın Sol Eli’ni okumuş olmam muhtemelen beni bu kitaba hem iten hem de çeken detay oldu. İkisi de cinsiyetin getirisi olan farklılıkları yazarların gözünden irdeleme şansı için mükemmel seçenekler. Bununla birlikte iletişimin değişken boyutlarını da okuyabiliyoruz. Karanlığın Sol Eli görece daha farklı bir kapsama sahipti. Çatışmanın kurulduğu etmenler arasında cinsiyetler olmakla birlikte burada odak noktamız değişiyor. Estraven çift cinsiyeti de taşıdığı için bir nevi cinsiyetsizken Orlando tam tersi bir imajla erkekten kadına dönüşümü sonrasında anımsadığı detaylarla çift cinsiyetle yaşamına devam ediyor. Kadınları anlamakla birlikte canı sıkıldığında bir erkek kılığına girebilmesi, zihninde ve yaşadığı dünyasında görece daha özgür kalmasını sağlıyor. Orlando’nun aslında fantastik bir biyografi metni olması durumu bambaşka bir şekilde ele almamızı da sağlıyor. Virginia Woolf hikâye anlatmak konusundaki efsununu zamanın üzerine kuruyor ve biz Orlando’yu okurken asırlar geçiyor. Her geçişte Orlando’nun başına gelenlerle birlikte asra alışması halini de görmek muhteşemdi. Zaman canlı bir forma sokulmuş ve kralların/kraliçelerin taleplerinde karşımıza çıkıyordu. Özellikle yüzük ihtiyacını okurken canımın yandığını hissettim. Zamanı yöneten moda her zaman bir kılıkla karşımıza çıkıp bizi bir yerlere sürüklemeye devam ediyor ve edecek gibi de duruyor. Bir erkeğin içindeki kadına, onun da kadının içindeki erkeğe aşkıyla kapanışa vardığımız zamanlar fazlasıyla şiirseldi. Her şeyin yanı sıra tüm bu cinsi karmaşanın arkasında yazmak için çıldıran biri vardı. Meşe Ağacı’nın değişen dönemle birlikte edebiyatçı Nick Greene tarafından bambaşka bir algıyla değerlendirilmesi aslında yine zamanın etkilerini sindirmeye sürüklüyor bizleri. Türkiye’de elçilik yapması, bir çingenenin peşi sıra Bursa sırtlarına gitmesi ve orada yüzlerce odası olan eviyle övünme gafletine düşmesi de hatırımda kalacaklardan. Çingenelerin bu sebeple ona acıması ve üzülmemesi gerektiğini söylemesi, soyuyla övündüğünde dalga geçmeleri gibi kırılma noktaları bolca karşıma çıktı. Dönüşümü takip ettiğimiz zamanla harmanlanan bu biyografi metni Virginia Woolf’un dünyayı görme şeklinin nasıl da katmanlara ayrıldığını bize sunduğu için kıymetliydi. Belli başlı kopuk noktalar olsa da okurken hayli keyif aldığım birçok pasaj var. Sadece bir müddet başka türlü bir okumaya dalmak istiyorum. Ben, Kirke de benzer bir ötekileştirmeyle ilerlemişti. Cinsiyetlerin çatışmasından bir miktar yorulmuş olabilirim.
Orlando
OrlandoVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,586 okunma
··
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.