İncelemeye BaşlarkenKitabı okumayanlar ve bu kitaba karşı "olumsuz ön yargıya" sahip olanlar için şu uyarıları yapmam gerektiğini düşünüyorum:
Bu kitap, bir sağlık- tıp kitabı değil.
Bu kitapta şu ilacı kullanın veya şu ilacı kullanmayın diye bir şey yok.
Bu kitapta aşı yaptırmayın, aşı olmayın diye bir şey de yok.
Kısaca söylemek gerekirse bu kitap aşıya ve ilaca düşmanlık yapmak için yazılmadı.
Neden bunları yazarak incelemeye başladım?
Çünkü bazı insanlar bu kitabı, sağlık-tıp kitabı veya aşı karşıtı olarak yazılmış bir kitap zannediyor. Ne yazık ki buna bazı doktorlar da dahil.
İncelemeyi yazmadan önce twitter' da ve çeşitli platformlarda bu kitaba yapılan eleştirilere baktım. Ne yazık ki eleştirenlerin büyük kısmı okumamış. Mesela twitter'da bir tıp öğrencisi arkasına okuduğunu iddia ettiği kitapları dizip ukalâca bir edayla "Soner Yalçın önce benim dizime kadar kitap okusun da ondan sonra konuşsun" diye tweet atmış. Öncelikle şunları diyeyim sağlığımızı böyle birine emanet edeceğimiz için üzülüyorum. Bir tıp öğrencisi nasıl okumadığı bir kitap hakkında 'kulaktan dolma laflarla' hüküm verip, o kitabı eleştirebilir?
Soner Yalçın 29 kasım da yazdığı köşe yazısında bunun gibi eleştirenlere şu cevabı verdi:
"Beni "aşı karşıtı" diye etiketliyorlar!
Bunu yapanlar arasında "Kara Kutu-Yüzleşme Vakti" kitabını okuyan var mı ? Yok .
Kuru gürültü var...
Bilindik ezberlerin tekrarı var..."
Okumadan eleştirenlere kitaptan bir bölümle cevap vermek istiyorum:
"Antibiyotiklere haksızlık yapmak istemem! Sonuçta... Antibiyotikleri kaybedersek, herhangi bir korumaya ihtiyaç duyan zayıf bağışıklık sistemine sahip kişiler hayatlarını kaybeder. Ameliyatlar bile yapılamaz hale gelir... Demek istediğim şu:
Her ilaç gibi antibiyotik konusunda da farkındalık geliştirin, mutlaka bilinçlenin... " S.342
Bunları söyleyen biri sizce aşı veya ilaç düşmanı olabilir mi?
İnceleme uzuyor ama bunları yazmak zorundayım. Çünkü çok fazla eleştiren var.
Yine kitaptan bir bölüme daha yer vermek istiyorum:
"Elbette diyabet tedavisi kontrol gerektirir; mutlaka doktor takibinde kalınmalıdır. İlaçları ne kimse kendi başına almalı, ne de bırakmalıdır. " S. 301
Yine soruyorum kitabında bunları yazan birine ilaç düşmanı demek ne kadar doğrudur?
Soner Yalçın'ın da dediği gibi kuru gürültü yapıyorlar.
Elini vicdanına koyarak bu kitabı okumuş bir doktordan kitap hakkındaki yorumunu dinlemeyi çok isterim. Ama mesleki veya ünvani egosunu yenememiş, isminin önünde doktor veya başka bir ünvan yazan birinin okumadan yaptığı, "kuru eleştirisini" dinleyemem.
Kitabı okuyup eleştiren hiç mi tıpçı yok derseniz. Evet var. Onların görüşlerine da baktım. Birisi kitaptaki teknik bazı bilgilerin yanlışlığından bahsetmiş. Ama ilaçlar hakkında yazılanlar konusunda susuyor. İlaç firmaları hakkında yazılan ifadelerden bahsetmiyor nedense. Bazı doktorlar, bu ilaçların faydalarından bahsetmiş ve bu ilaçlar olmadan bazı hastalıkların tedavisinin olmadığını söylemiş. Soner Yalçın'la tv' de tartışmak isteyen doktorlar da var. Bazı konularda bu doktorların haklı itirazları olduğunu düşünüyorum. Keşke bir tv programında karşı karşıya gelseler :))
Eleştirilere cevap yazalım derken kitaptan bahsetmeyi unuttum :))
Bu kitabın yazılış amacı "sağlığın ekonomi-politiğini" yazmak.
Bu kitapta, ilaç firmalarının masum firmalar olmadığını göreceksiniz. Bu ilaç firmalarının insan sağlığını düşünmediklerini, tek amaçlarının daha fazla kazanmak olduğunu göreceksiniz. Yine bu firmaların, insanları nasıl kullandıklarını, kirli ilişkilerini, bazı sözde doktorların nasıl bu firmaların oyuncağı olduğunu, sırf daha fazla kazanmak için yeni yeni hastalıklar çıkardıklarını göreceksiniz.
Sadece bunlar mı?
Gelişmekte olan ülkelerin yerli ilaç firmalarının nasıl bitirildiğini okuyacaksınız.
Hükümetlerin ellerini kollarını nasıl bağladıklarını göreceksiniz.
Tıp'ın adeta bir 'din' gibi sorgulanamaz hale nasıl getirildiğini göreceksiniz.
Yani kitabın adı boş yere "Kara Kutu-Yüzleşme Vakti" değil.
Şunu da diyeyim. Bu kitabı elinizdeki ilacı bırakmak için okumayın. Sadece "bilinçli bir hasta" veya "bilinçli bir insan" olmak için okuyun.
Son olarak şunları diyeyim:
Bu kitap Soner Yalçın'ın "Saklı Seçilmişler" kitabının devamı niteliğinde bu yüzden kitabı okumadan önce "Saklı Seçilmişler" kitabını okumanızı tavsiye ederim. Çünkü onu okumadan bu kitabı okursanız bir şeyler eksik kalır diye düşünüyorum. Yine de siz bilirsiniz :))