Nerden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Beni çok etkileyen bir kitap oldu. Çünkü anlatılanlar kurgu değil, tamamen gerçek ve yaşanmış. Dr. Kâmil konur Silopi'ye atandığı zaman bilmediği bir yere gitmenin tedirginliği ile yola çıkar. Giderken iki ay sonra istifa edip dönerim diye düşünürken, 5 yıl kendi isteği ile orada kalacaktır. Ama bu 5 yıl hiç kolay geçmemiş, terör olaylarının iyice patlak verdiği bir zamandır. Bu zamanda yaşadığı olayları kaleme dökmüş.
Okurken bazı yerlerde nefesinizi tutacak, bazı yerlede ise gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız. Fakat her satırında vatan aşkıyla dolu, fedakar insanların varlığını iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Vatanımız üzerine oynanan oyunları görüp, bir karış toprağı dahi vermemek için canlarını hiçe sayan yiğitlerle gurur duyacaksınız.
Polis olan baba ve oğlunun hikayesini okurken yüreğiniz parçalanacak, bir gazinin çektiği acıları bütün benliğiniz de hissedeceksiniz.
O bölge halkına karşı önyargılarınız varsa bu duygudan kurtulacaksınız. 6 yıl o bölgede yaşamış biri olarak tekrar gitmek isterim. Oradaki insanların saf, samimi ve sahiplenen dostluklarını hala çok özlüyorum. Hem devlet, hem de şahıslar olarak ahkam kesmek yerine maddi manevi elimizi taşın altına sokmamız gerektiğini düşünüyorum.