Yusuf Atılgan’ın 1980’lerde Oğuz Atay’ı kaybettikten
sonra yazdığı bir yazı var, diyor ki:
“Günlerden bir gün, bir paket geldi bana.
Açtım içinde bir kitap çıktı: Tutunamayanlar.
Kitap imzalıydı ve içinde de şöyle bir yazı vardı: “İlgileneceğinizi umarak…”
“Yusuf Atılgan bu kitabı okur, çok da sever.
Ama bunu hiçbir zaman Oğuz Atay’a söylemez.
“Benim okuduğum kitap o kadar müthiş bir eserdi ki,
böyle muazzam bir kitabı kaleme alan birinin
daha nice eserler yazacağını düşündüm.
Benim yorumuma, iltifatıma, söyleyeceğim iki çift lafa
ihtiyacı olmadığını düşündüm. Dolayısıyla hiçbir zaman takdirlerimi ona iletme gereğini duymadım.”
Ama aradan seneler geçer, ortak bir arkadaşlarından
şöyle bir şey işitir ki, bu hadiseyi yeniden
hatırlamasına sebep olur.
“Ben Yusuf Atılgan’a kitabımı gönderdim,
ama kendisinden tek bir kelime dahi duymadım.
Tek gördüğüm kayıtsızlık oldu.” demiştir Atay.
Bunu duyan Yusuf Atılgan çok pişman olur; ancak geçtir artık. Oğuz Atay vefat etmiştir.
Ve Atılgan bu anıyı anlatırken der ki:
“Eğer bugün hayatta olsaydı, ne yapar ne eder
muhakkak onu bulur, karşısına geçer,
yüz yüze ona kalemini ne kadar taktir ettiğimi söylerdim.”