Pek yaşadın denemez, oysa her şey çoktan
söylendi, çoktan bitti. Topu topu yirmi beş
yaşındasın, ama yolun çizilmiş bile. Roller hazır,
etiketlerde: Bebekliğindeki oturaktan
yaşlılığındaki tekerlekli sandalyeye varana kadar
oturulacak tüm yerler orada durmuş sıralarını
bekliyorlar. Serüvenlerin öyle iyi betimlenmiş ki,
en şiddetli isyan bile kimsenin kılını
kıpırdatmayacaktır. Sen istediğin kadar sokağa çıkıp insanların şapkalarını başlarından uçur,
başına iğrenç şeyler tak, çıplak ayakla yürü,
bildiriler yayınla, önüne çıkan bir kapkaççıyı
geçerken kurşunla, boşuna, bir işe yaramayacak:
Düşkünler yurdunun yatakhanesinde yatağın
çoktan yapılmış, lânetli şairler sofrasında yerin
ayrılmış. Sarhoş Gemi, sefil mucize: Harrar bir
panayır eğlencesi, turistik bir gezidir. Her şey
öngörüldü, her şey en ufak ayrıntısına kadar
hazırlandı: büyük aşklar, soğuk alaycılık, ıstırap,
bolluk, egzotizm, büyük serüven, umutsuzluk.
Sen ruhunu şeytana satmayacak, ayaklarında
sandaletlerle gidip kendini Etna'ya atmayacak,
dünyanın yedinci harikasını yıkmayacaksın.
Ölümün için her şey çoktan hazır: Seni
öldürecek top güllesi çok uzun zaman önceden
eritilip döküldü, tabutunun peşinden ağlayacak
olan kadınlar çoktan tutuldu.