Yayınlanmasının üzerinden sadece birkaç hafta geçen kitabı 1000Kitap’ta ilk okuyan ve dolayısıyla hakkında ilk değerlendirme yazan kişi oldum. Cumhuriyet döneminin en iyi şairlerinden ikisinin yıllar önce edebiyat öğretmeni-öğrencisi ilişkisi içerisinde bulunmaları, benzeri pek olmayan bir durum. Bir edebiyat öğretmenin öğrencisinin imtihan kağıdını yirmi yıl süreyle evinde muhafaza edip (verdiği notların yüksek olduğu söylendiğinde) birkaç dakika içerisinde bulup haziruna gösterebilmesi de öyle. Artık tarihi bir belge özelliği kazanan imtihan kağıdının altmış beş yıl sonra bu (eski) öğrencinin hocasını anlattığı kitaba basılması ise gerçekten çok etkileyici ve benzersiz. İmtihan kağıdının muhtevasının bırakın 18 yaşında bir öğrenci, olgun yaştaki bir edebiyatçı için bile çok iyi olması hem Hilmi hocanın gençliği hem de o dönemde Kabataş Lisesi gibi önde gelen okullardaki eğitimin seviyesi hakkında bilgi veriyor. Kitap alışılageldik tarzda yazılmış bir biyografi kitabı değil; Behçet Necatigil’in hayatını bir bütün halinde anlatmıyor. Hilmi Yavuz hocası ile ilgili şahsi tanıklıklarını anlattıktan sonra Behçet Hoca hakkında yıllar önce yazdığı dergi makalelerine yer vermiş. Eserin edebiyat tarihi açısından önemli olduğuna inanıyor ve özellikle şiir severlere tavsiye ediyorum.