Gönderi

Bir sonraki en aşikar hedef Mars'tır. Mars'ın Güneşe uzaklığı, Dünyanınkinin iki katıdır, dolayısıyla Dünya'nın sıcaklığının yarısı kadar bir sıcaklık elde eder. Bir zamanlar Mars'ın manyetik bir alanı bulunuyordu, fakat bundan dört milyar yıl önce Mars'ı güneş ışınımına karşı savunmasız bırakacak şekilde yeğinliğini yitirmeye başladı. Bu, Mars'ın atmosfer örtüsünün çoğunu ortadan kaldırdı ve onu, Dünyanın atmosfer basıncının yalnızca yüzde 1'iyle bıraktı. Gelgelelim söz konusu basınç geçmişte daha yüksek olmalıdır, zira Mars'ın üzerinde akarsu kanalları ve kurumuş göller benzeri alanlar görüyoruz. Fakat halihazırda sıvı su Mars'ın yüzeyinde var olamaz. Çünkü su, yarı-boşlukta buharlaşacaktır. Bu, Mars'ın, kendiliğinden ya da panspermia aracılığıyla (yani evrendeki başka bir yerden getirilecek şekilde) yaşamın ortaya çıkmış olabileceği sırada sıcak ıslak bir süreçten geçtiğini gösterir. Mars'ta şu anda herhangi bir yaşam belirtisi yok, fakat yaşamın bir zamanlar var olduğuna ilişkin kanıt bulsaydık, bu, uygun bir gezgende yaşamın gelişme olasılığının oldukça yüksek olduğuna işaret ederdi. Yine de Dünyadan gelen yaşamla gezegeni kirleterek meseleyi karıştırmamak konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Aynı şekilde herhangi bir Marslı yaşamı geri getirmemek konusunda da oldukça dikkatli olmalıyız. Zira buna karşı herhangi bir direncimiz olmayacaktır, dolayısıyla Dünya üzerindeki yaşamı ortadan kaldırabilir.
Sayfa 158 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Gordon Freeman okurunun profil resmi
Son cümleler kesinlikle doğru. Basit örnek: Grip hayvan hastalığı olduğu için hayvanlar ilk evcilleştirildiğinde (kaynaklar ilk hayvan olarak köpek ve koyun arasında gidip geliyor, ben koyun diyorum) binlerce insan gripten ölmüştür. Yeni bir yaşam formu da aynı etkiyi yaratabilir.
Cansu okurunun profil resmi
Haklısınız, tam olarak yansıtan bir örnek.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.