Bu kitabı iki bölüme ayırmak gerekiyor. Son 20 sayfa ve öncesi... öncesi son derece tadında bir hızla, gerçekçi olmasa bile etkileyici psikolojik tahliller içeren bir anlatıma sahipti. Yazar, baş karakter Zerin'in sevgiye açlığını ilgi çekici şekilde sunmuştu. Velhasıl ne olduysa, birden bire, kitap son sayfalarda hızlandı ve kendi içinde dahi mantığı olmayan bir oldu bittiyle noktalandı. Yavan tepkiler, hızlı kabullenişler romanın tadını bozdu. Bence fiziki yiyiş olmasaydı da okuyucu Romanyalı'nın yenişini metaforik anlamda seyretmiş olsaydı efsane bir eser olacaktı. Yine de bende garip bir iz bıraktı bu kitap.