Müellifin, kendisine olan özgüveni gözlerden kaçmamaktadır. Yazarın yaklaşımı yer yer vaaz veren din adamı, nasihat eden öğretmen gibi görülebilir. Hayatımızı mutlu kılma noktasında Nick’in önerdiği şeylerin hemen hepsini bilsek de, Nasreddin Hocanın hikâyesindeki gibi eşekten düşen benim halimi anlar misali, engelli birisinin ağzından çıkan bu öneri ve nasihatler daha tesirli olsa gerektir. Eseri okuyan birisinin, Nick’in yazarlık yönünü cılız bulması muhtemeldir. Ancak görselliğin ön planda olduğu bu çağda Nick’in sosyal yönünün gelişmiş olması dikkat çekicidir. Kolları ve bacakları olmayan insanlarla empati kurmak için dahi bu tarz kitapların okunması gerekmektedir.