Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
Anısına saygı,hürmet ve rahmetle...
"Dışarıda gün pencereye değin alçaldı. Duvara kavuniçi bir pencere çizdi. Kavuniçi pencere ağır ağır döndü, duvarda yürüdü, köşeye geldi. Köşede gözün çevresinde önce düşük bir omzu, ince bir kolu, kolun altında koyunların çene kemiklerinden yapılmış küçük bir deveyi, sonra bütün o kurbağa gözlü küçük kızı aydınlattı.Giysileri yırtık, saçları tozluydu. Oraya nasılda bırakılmış, unutulmuş, gidilmişti. O köşeden, süpürgenin köşeli ucuyla alınıp atılacak eski bir tavanarası eşyası gibiydi. Yüreği durmuş, kolları değnekler gibi cansız. Yalnızca gözleri hüzünlü, - bu kin gibi belirli bir hüzündü- bir korkunun ayak seslerini bekliyor, gittikçe büyüyor, öteki organların canlılığını sömürüp odanın ortasında gizli bir egemenlik kuruyordu. Duvarda kavuniçi pencere ağır ağır söndü. " Bu okuduğunuz pasaj ,eserde bulunan "Hadi" adlı öyküde geçen bir gün batımı betimlemesi... Nasıl muazzam, öyle değil mi? Ve içerikte daha bunun gibi nefis, sayfalarca betimleme mevcut. İshak , Onat Kutlar'ın, taşralı bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak, Kadırga Yurdu'nda kaldığı dönemde kaleme aldığı ve 1959 yılında yayımlanan, dokuz öyküden oluşan ilk kitabıdır. Eser, 1960 yılında Türk Dil Kurumu Öykü Ödülüne değer görülür. Öykülerin çoğunluğunda, hayatın sıradanlığından sıkılmış ve artık bu sıradanlıkları değiştirmek, tekdüzeliklerden kurtulmak isteyen insanların mücadelelerine tanık oluyoruz. Onat Kutlar, genel olarak, doğup büyüdüğü memleketi Gaziantep ile bağdaştırmış öykülerini. Aslında hiçbir öykü diğerine benzemiyor. Herbiri farklı lezzet veriyor okura, zira herbirini farklı teknikler ile yazmış. Kurgular desem ayrı şahane... Şöyle ki mesela '' Kediler" öyküsü.. Fantastik ögeler içeren, geriye dönüş tekniğinin yoğun ve ustaca kullanıldığı, içinde dışlanmış karakter ler barındıran gotik bir öykü. Anlatıcımız, sıradan bir sabah, işe gitmek yerine, istikametini arkadaşının evine çevirir. Arkadaşı ise, toplum ve hayat ile olan bağlarını koparmış, evinde, uçma yeteneğine sahip 20 kedisi ile birlikte yaşayan ve ölen her kedisini evinin odalarının duvarlarında asılı olan udların içine gömen, sıradışı bir karakter... Kitaptaki diğer öyküler olan Horozlar, Hadi, Yunus, Çatı, Dördüncü, At Cambazları, İshak ve Kül Kuşları da yine Kediler öyküsü gibi imgesel bir dile sahip. Kısacası tadı damakta kalan, numunelik ve eşsiz öykülerdi benim için. Anlatımdaki gerçeküstücülük, her ne kadar öykülerin okunup anlaşılabilirliğini bir nebze zorlaştırsa da, ikinci bir tekrarla bu güçlüğün de üstesinden gelebilmek mümkün oluyor. Aslen Gaziantepli olan Onat Kutlar 25 Ocak 1936 tarihinde Alanya'da doğmuştur.Babasının hakim olması ve görev icabı nedeni ile çocukluğu Malatya'da geçmiştir.Ardından İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesine girerek 1 sene okumuş,beğenmeyip ayrılarak yine aynı okulun Hukuk Fakültesine yerleşmiştir.3 sene de burada okuduktan sonra,çok arzu ettiği felsefe eğitimini almak için Paris'e gitmiştir.Öğrencilik yıllarında tanıştığı Ferit Edgü,Erdal Öz,Doğan Hızlan ve Hilmi Yavuz gibi isimlerle kalender bir dostluk kurmuştur. 1975 Polonya Kültür Madalyası ve 1994 Fransa L'Ordre des Arts et des Lettres nişanlarının sahibidir. 30 Aralık 1994'te The Marmara Oteli'ne yapılan bombalı saldırı sonucu ağır yaralanarak,11 Ocak'ta yaşamını yitirmiştir. Sen ve senin gibi aydınlar yok edilse de, fikirleriniz hiç yok olmayacak,ışıklarınız hiç sönmeyecek... Işıklar içinde uyu Onat Kutlar , mekânın cennet olsun... Son olarak da, değerli yazar ve eleştirmenlerimizin "İshak" hakkındaki görüşlerini eklemek istiyorum: "Onat Kutlar'ın ilk hikaye kitabı olan İshak yeniliği ile ilgi uyandırdı. Bu yenilik yazarın konusu ile kaynaşmasından, kişilerini, eşyayı, olayları, bire indirgemesinden geliyor." (Melih Cevdet Anday) "Onat Kutlar, ağacını iyiden iyiye salladıktan sonra, çürüklerini bozuklarını atıp sunuyor olmalı meyvelerini." (Vedat Günyol) "İshak, üstünde durulması, anlaşılmaya çalışılması gereken, yepyeni, güzel bir sanat yapıtı. Son yılların en önemli lütfu bence. Ona yaklaşırken kendi hikâye anlayışımızı unutmamız, Onat'ın bizi çağırdığı havaya girmemiz gerekiyor." (Yusuf Atılgan) "İshak, 'uzakta bir başına' duruyor bir ada gibi... Dokuz hikâyesi ile yaşayan başka bir hikâyeci anımsıyor musunuz?" (Fethi Naci) "Onat Kutlar'ın İshak'ı 1950'lerin sonunda şiirimizdeki İkinci Yeni akımının öykü dalındaki bir yansıması, benzeridir." (Konur Ertop) "İshak, varlığı düpedüz söylenceye dönüşen kitaplardan biri " (Semih Gümüş)
İshak
İshakOnat Kutlar · Yapı Kredi Yayınları · 2019789 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.