Hakan Bıçakçı ve Barış Bıçakçı benim için yeri farklı olan iki yazar. Bütün kitapları imzalı ve inci gibi dizili kütüphanenin en güzel köşesinde. Bu kitabı edebi olarak yine çok yüksek bir haz vaad etmese de benim Hakan Bıçakçı okurken beklediğim şeylerin hepsini verdi. Yastığı bile yastık olarak görmeyip onun duruşundan bile yeni bir betimleme sunabilen öyküler.. Her objeyi başka bir gözle görmemi sağlayan o göz kamaştırıcı ama bir o kadar da sade üslübu ile benim şimdiden baş tacım oldu bu kitapta.. Öyküler öylesine basit ve olağan ki. Bu basit ve olağanlılığı ile eşsiz bir keyif..