Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çok Eleştirilen Bir Kitaptır
Eveeeeeet! Kitabımız bitti. Şimdi kitapla ilgili şunu belirtmeliyim ki edebiyat dünyası ikiye ayrılmış durumda. Bir gurup eleştirmen ergenlik dönemine girmiş bir çocuğun iç konuşmalarını koca bir safsata olarak görürken bir gurup eşleştirmen ise yine ergenliğe girmiş bir çocuğun aile sevgisinden mahrum kalması sonucu hayata umutsuz bakmasının toplumsal bir sorumluluk olduğuna işaret etmesi yönüyle, kitabın çok satanlar arasında olmasını haklı bulur. Not: Ayrıca Amerika' da demokrat olarak tanımlanan eyaletlerde okullarda okutulmakta olup cumhuriyetçi olarak tanımlanan eyaletlerde pek sevilmemektedir. Valla ben iki tarafın da yorumlarına katılmıyorum. Neden mi? Buyurunuz. Şimdi baş karakterimiz Holden Caulfield. 16 yaşında, agresif, sürekli lanetler okuyan, kısacası oldukça geçimsiz bir kimsedir. Ailesi zengindir ve diğer zengin aileler gibi çocukları olan Holden'i yatılı bir okula gönderirler. Holden'in kovulduğu beşinci yatılı okula. Tüm hikaye belki de bu kadarcık bir bilgiyle özetlenebilir. Fakaaaaat! Eğer ki bu kitap Türkiye gibi aile bağlarının Amerika gibi ülkelere oranla kuvvetli olduğu ülkelerde okunuyorsa iş değişir. Aslında kitap kapitalizmin üstü kapalı eleştirisidir. Biliyoruz ki kapitalist ülkelerin en önemli silahı ilk önce aile bağlarının yok edilip bireyciliği ön plana çıkarmasıdır. Böylece bireyselleşen insan biran önce üretmek ve hayatını düzenlemek zorundadır. Aileden kopuş erken yaşlarda başlar. Yani kapitalist ülkelerde bizler biliyoruz ki 18 yaşında bir çocuğun kendi ayakları üzerinde durması beklenir. Çocukların cinsel yaşamlarına aileleri pek müdahale edemezler. Hukuki yaptırımları dahi vardır. Hele ki üniversite okuyorsanız ailenizle birlikte yaşamak toplum tarafından pek hoş karşılanmaz ki zaten çocuklar o yaşlara gelinceye kadar kendi paralarını dahi kazanıyorlardır. E tabi ki bireyciliğin ön planda olduğu ülkeler de bu gelişmişliklerini buna borçlular. Erken yaşlarda hayatı her yönüyle deneyimleyen bir birey, kendi aldıkları kararlara ailelerinin "saygı duymak zorunda" olduğu ülkelerdeki bir birey, evde dekoratif küçük bir değişiklik için bile 7 yaşındaki çocuğun fikrinin alındığı ülkelerdeki bir birey tabi ki ister istemez özgüvenli, başarılı, özdeğer algısına sahip ve düşüncelerinin önemli olduğunu düşünen bireylere dönüşür. Tabi tüm bu güzel lafların ardından bireyciliğin önplana çıktığı bu ülkelerde olumsuz bir sonuç da ortaya çıkar. Ailelerin çocuklarıyla daha seviyeli bir ilişkilerinin olması ve bazen de bu davranışların sonucu olarak ilgisiz büyüyen, "kendi ayaklarının üzerinde durmak zorunda kalan" , bencil, bireysel başarı için rekabet etmek zorunda olan; rekabetin getirdiği "güçlüler ayakta kalır, zayıflar ölür" mantığı da çocukların okul çağında birbirlerini aşağılamalarına; hayata karşı öfke duymalarına neden olabilmektedir. Amerika' da okullarda eline silah alıp onlarca insanı öldüren çocukların hikayelerini çok duymuşuzdur. Tabi ki bizdeki aile bağlarının güçlü olmasının da olumlu yanlarını da uzun uzun anlatmama gerek kalmamıştır. Kısaca değinecek olursak, bizler de bir Avrupalıya göre daha içten, sıcak kanlı, bencilliği ne kadar eleştirilse de bir Avrupalıya göre kat be kat daha düşünceli ve yardımsever olarak kabul ediliriz. Özelikle Türkiye'den Avrupa'ya giden insanların yaşadığı ve fark ettiği ilk şeylerden biri de "ulen burda susuzluktan gebersek biri de al sana su demez" dir. Aslında bu toplumcu bir bakış açısının serzenişidir. Bir Avrupalı' da "arkadaşım olabilirsin, bende 10 gün kalıyorsan bunun ücretini tabi ki senden temin edeceğim" diyebilir ve bu da bireyselliğin ön plana çıktığı Avrupalı serzenişidir. Velhasıl kelam Çavdar Tarlasında Çoçuklar, kültürel izolasyonun ve kapitalizmin getirdiği çürümüşlüğün bir eleştirisidir. Toplumumuz da git gide bireyselciliğin ön plana çıktığı bir topluma dönüşüyor. Tabi ki buna karşı değilim fakat bireyselleşirken, değerlerimizin ölmemesi gerektiğinin de altını çizmem gerekir. ~~Keyifle okuyunuz, kitapla kalınız~~
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159bin okunma
··1 alıntı·
10,9bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
emine okurunun profil resmi
Yakın zamanda okuduğum ve ben bu kitabı niye okudum🤔dediğim ilk kitap oldu...Fakat ıncelemenizi okuyunca tekrar okuma kararı aldım...Ülkemizde kitap okunması gerekenler listelerinde ama yakın çevremde gördüğüm kadarıyla herkes ilk on sayfada yarım bırakıyor.. Inceleme benim için çok faydalı oldu...Kendi adıma tesekkur ediyorum👏
Naçiz`Hane okurunun profil resmi
Rica ederim Sayın Emine... Bazen çevirilerden ötürü de bırakıyor insanlar.
Nurdan Özdemir okurunun profil resmi
Ben henüz okuma fırsatı bulamamıştım o yüzden fikrim yoktu. Cecabınız için teşekürler hocam 👍🏻
Bu yorum görüntülenemiyor
SolinSara okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş keyifle okudum:)
Naçiz`Hane okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🤗
Naçiz`Hane okurunun profil resmi
Teşekkür ettim 🤗
elif okurunun profil resmi
Az önce bitirdim ve keşke okumasaydım, gereksiz abartılmış bir kitapmış, hiçbir anlamı yok falan derken incelemenizle karşılaşmak iyi geldi. Teşekkürler :)
Naçiz`Hane okurunun profil resmi
Rica ederim Sayın Esra (:
Bu yorum görüntülenemiyor
İlyas Arslan okurunun profil resmi
Yazarın en beğenmediğim yönü çok fazla lanet kelimesini kullanması ve anlatımının akıcı olmaması, bu konu daha akıcı ve insanı tamamen olayların içine alabilecek dili olabilirdi.Kapitalizmin bir çocuğu ne hallere soktuğu daha ilgi çekici anlatımla insanı sükleyebilirdi.Bir an önce bitirmek istiyorum dili hoşuma gitmedi.
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.