Gönderi

Elimde bir somun ekmek yoksa veya ekmeği yapmak veya satın almak gibi bir imkanım yoksa size bir ekmek veremem. Bu ifadenin temelinde, daha önce de ifade edilen, şu kaıde vardır: Bir şey, havi olmadığı veya sebep olma kabiliyeti/ kudreti olmadığı bir şeyi meydana getiremez. Mesela, akıI-dışı kuvvetler, aklın meydana gelmesine sebep olamaz, çünkü akıl-dışı kuvvetler aklı ihtiva etmez/içermez/havi değildir. Fizikî süreçler de akıl-dışıdır, çünkü herhangi bir "içgörüye/ kavrayışa" sahip değillerdir. Öncüller üzerinden bir çıkarımda bulunamazlar. Ancak Tanrı’nın varlığı, akıl sahibi olmamızı mantıklı kılar; çünkü akıl, her şeyi gören, bilen ve hikmet sahıbi olan Yaratıcı’dan gelebilir: Eğer kainatın başlangıcında sadece akılsız, kör, tesadüfî fızikî unsurlar ve süreçler olsaydı, her ne şekilde tanzim edilirlerse edilsinler aklın neşet etmesine sebep olamazlardı. Fakat başlangıçta yukarıda bahsettığımız isim ve sıfatlara sahip olan bir yaratıcı olması, kainatta akıl sahibi varlıkların mevcut olmasına sebep olabilir. Bu açıdan baktığımzda ateistlerin, aklî melekelerinin varlığım izah etmeleri için Tanrı’ya ihtiyaç duyduğunu görürüz. Dolayısıyla her şeyi gören, işiten ve hikmet sahibi olan bir Yaratıcı’nın varlığı, bilinç sahibi ve akıl yürütebilen organizmaların yaşadığı bir kainat için en [doğru ve] iyi açıklamadır.
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.