Gönderi

Osman Baturun yüce ruhuna yüzbin selam
Osman Batur, Urumçi'de Çin Komünist devrimcileri tarafından "karşı devrimcilikle" suçlanarak 29 Nisan 1951 tarihinde bir Pazar günü kurşuna dizilmek suretiyle şehit edilmiştir. Petrov'a göre metal bir kafesin içine konulan Osman Batur herkese ibret olsun diye Urumçi sokaklarında dolaştırılmıştır.“ Osman Batur'un şehit edildiği gün 25 arkadaşı kendisiyle birlikte idam edilmiştir. Ayrıca Osman Batur'un idam edildiği güne kadar; Oraz Beg, Mesut Sabri Baykozi ve Davut Kadı gibi liderlerin de yakalandığı, bunların idama mahkûm edildiği ve bunlarla yakalanan mürteci grupların çeşitli cezalara çarptırıldığı 1951 Mart ve Nisan aylarında radyo haberlerinde anlatılmış ve Osman Batur'un sözüm ona muhakemesi radyodan naklen verilmiştir. Osman Batur'un idam edilişi radyodan şöyle verilmiştir: 28 Nisan 1951 günü saat 9:30'da "Halk Sorgu Meclisinin açıldığı ve bu meclise 90.000 kışının katıldığı haber verilmiştir. Halka, atılacak toplardan korkmamaları tembih edilmiş ve daha sonra Türkistan'daki komünist kuvvetlerin başkomutanı Vang-cin söz alarak Osman Batur'a atfedilen suçları saymıştır. Bundan sonra da açık mahkemenin reisi sıfatıyla Burhan Şehidi söz alarak şunları söylemiştir: "Xin-jiang’a kurtuluş ordusunun gelmesi ve Halk Hükümeti'nin kurulmasından dolayı halk, düşmanlarına kendi eliyle ceza vermek imkânlarına kavuştu. Şu anda halk düşmanlarının en şiddetlisi olan Osman gibi caniler muhakeme edilecek ve cezası verilecektir. Bundan sonra da bu mahkemeler devam edecek ve halk demokrasisinin düşmanlan böylece muhakeme edilecektir". Bu konuşmadan sora Osman Batur'un huzura getirilmesini söyleyen Burhan Şehidi, halka şikâyetleri olup olmadığını sormuştur. Bu sırada mikrofondan, Osman Batur ve arkadaşlarının ayaklarına bağlanmış zincirlerin sesleri duyulmaktaydı. Burhan Şehidinin sorusu üzerine Uygurlar, Kazaklar ve Çinliler adına birer kişi Osman Batur'dan uzun uzadıya şikâyetlerde bulunmuştur. Bir müddet sonra da Burhan Şehidi, Osman Batur ve arkadaşlarının ölüm cezasına çarptırıldığını açıklamıştır. Osman Batur'u idama götüren süreç radyodan kasten böyle verilmiş ve halk üzerinde terör estirilmek istenmiştir. Bir gün sonra da radyodan şu haber dınlenilmıştır: "Osman Batur ve 25 cinayet ortağının, Enver Cakulin adında bir Kazak tarafından cezaları infaz edilmiştir. Bunlanrın cesetleri ibret için, üç gün açıkta bırakılacaktır" Urumçi radyosu, bir taraftan şehit edilen Türkistanlıların haberlerini böyle verirken, bir taraftan da hükümetin icraatından bahsediyordu. Mesela: "Halk Kurtuluş ordusu, Xin-jiang'a girdikten sonra, bir sene zarfında haydutlarla aralarında 66 defa muhabere olmuştur. Halk arasında faaliyet gösteren 30 muhtelif teşkilat meydan çıkartılmıştır. Mürteciler tarafından, hükümet kadrolanna karşı 222 suikast hareketi vuku bulmuş, bunlardan 29'u hükümet tarafından önlenmiştir. Aynca parti azalarının ve hükümet çiftçilerinin dövüldüğü çeşitli vakalar görülmüştür. 215 defa telefon ve telgraf hatlan kesilmiş ve Urumçi'de birçok yangın meydana gelmiştir. Fakat bütün bu hareketlerin müsebbipleri olan Osman ve Orazbay gibi haydutlar de ele geçirilmiştir. Bu münasebetle 899 kişi tevkif edilmiştir. Yine Nisan başlarında Mesut Sabri ve binlerce Amerikan casusu yakalanmıştır". Komünistlerin iktidara gelmesi ile rejim aleyhtarlarını temizlemek ve yok etmek ilk hedef hâlini aldı. Bu hareket ile milyonlarca kışı, rejim muhalifi ismiyle hapse atılmış, öldürülmüş veya kamplara gönderilmiştir. Doğu Türkistan'da bu muhaliflerin sayısı yüz binlerle ifade edilebilir. Mesut Sabri Baykozi, Osman Batur ve Canımhan Hacı dışında öldürülenler içinde Abdülaziz Cengizhan, Kurban Abdurrehim Kılıç, Fethiddin Masum, Abdulhemit Damollam, Abdullah Samedi, Sıdık Zalın, Zekeriya Veli, Orazbay, Seyyid Ahmed Hoca, Zafer Hoca, Abdulkadir Tahiri, Hamit Hacı, Tursun Ali, Davud ve Porbıcap gibi birçok kişiyi saymak mümkündür. Çin Komünist Partisi Doğu Türkistan Komitesinin ikinci sekreteri Şav Li-cing'in 29 Nısan 1951 tarihli beyanâtında 13.564 kişinin inkılâp aleyhtarlığı suçuyla hapsedildiği ilân edilmiştir.' Osman Batur'un vahşice öldürülmesinden sonra da Komünist idaresine karşı koyma hareketleri bitmiş değildir. Yine bu kişiler de yakalandıkça Osman Batur gibi katledilmiştir. Osman Batur'un yakalanıp idam edilmesi ve Mehmet Emin Buğra, İsa Yusuf Alptekin, Delilhan Canaltay, Yolbars Beg, Alibek Hâkim ve Hüseyin Teyci'nin göç etmesiyle Doğu Türkistan’da Çin komünistlerine karşı sağ muhalefet kontrol altına alınmış olsa da, ülkede Çinlilere karşı isyanlar devam etmiştir. Fakat bu isyanların karakteristik özelliği öncekiler gibi komünist aleyhtarlığından ziyade, Çin idaresine karşı meydana gelmiş olmalarıdır. 1949 senesinde Komünist Çinliler, Doğu Türkistan'ı işgâl ettiğinde bu işgali hazmedemeyen millet, dağlarda bir mukavemet cephesi kurmuş ve komünistlerle mücadeleye girişmişti. Bu mukavemet cephesi Xin-jiang Muhtar Hükümeti'nın Maliye Nazırı Canımhan Hacı ile Osman Batur'un liderliği altında dağlarda bir müddet devam etmişti. Fakat bu millî mücadele ve mukavemet cephesi komünistlerin kuvvetleri karşısında söndürülerek adı geçen liderler esir edilip, umumi meydanlarda vahşiyâne ve barbarca şehit edilmişti. Bu liderlerin çocukları 350 kadar millî mücahitle birlikte 1951 senesinde Hindistan'a iltica etmeye muvaffak olmuşlardı. Komünistler, 1951'in sonuna kadar hemen hemen bütün millî ayaklanmaları bastırmıştır. Komünist hâkimiyetini emniyet altına almak için, her mahalde Askerî Kontrol Komiteleri kurulmuştur. Urumçi'dekı komünist müstebitler, 1951 Nisan sonuna kadar Doğu Türkistan'da komünistlere karşı savaşmış olan 72.705 kişiyi ölüme mahkûm etmiştir. Bunların arasında Doğu Türkistan'ın Türkistanlı ilk Genel valisi Mesut Sabri Baykozi gibilerinin de bulunduğu 93 salahiyetli milliyetçi, anti-komünist Doğu Türkistan lideri de bulunuyordu. Sadece Kâşgar'da 1 Eylül 1950'ye kadar 15.000'e yakın Doğu Türkistanlı tutuklanmış ve 5.000'den fazlası kurşuna dizilmiştir. Terör, Türkistan'dan kitleler hâlinde göç etmeye neden olmuştur. Komünistlerin iktidara gelişinden itibaren 150.000’den fazla Doğu Türkistanlı vatanından yaşamak için çıkmak zorunda kalmıştır. Bunların çoğu komünist askerleri tarafından vurulmuş, birçoğu Hindistan'a doğru yol alırken, bozkırda veya dağlık bölgede, açlık ve susuzluk neticesinde bitkinlikten hayata veda etmiştir.
·1 quotes·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.