Dostoyevski'nin karanlık, depresif, umutsuz iç dunyasını kustuğu 150 yıllık muhteşem eseri. Kitap iki bolümden oluşuyor dersek yeridir. İlk bolümde toplumsal bir eleştiri, tespitler kendi süper egosunun bir yansiması. İnsanın, insanlığın bir eleştirisi. Ikinci bölümde kötü, ezik, silik, acımasız, toplum dışı bir kişiliğin hikayesi. Kendi karanlik yıllarının yeraltinda barındırdığı kişiliğinin, gençliğinin buhranları.
Yada şöylede diyebiliriz; düşünceleri icerisinde gelgitler yaşayan bir hastalıklı kişiliğin hikayesi. Aslında normal denilen insanların içine gomdüğü, sakladığı riyakarlıkları, dalkavuklukları, yalakalıkları, yüzeysellikleri süpeegosal bir şekilde okuyucunun gözüne sokuyor. Zevkle okunacak bir kitap.
Alıntı:"pek çok kez bir böcek olmayı istemişimdir. ne yazık ki, buna bile erişemedim. baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık."