Mutluluk ; 2007 yılı Barnes-Noble Büyük Yazar ödülü almış , 93 defa baskı yapmış,sinemaya uyarlanmış,açık ve net bir şekilde Türkiye portresi çizen bir Livaneli romanı... Livaneli'nin farklı dilleri,dinleri,kültürleri ve hayatları harmanlayarak , okuyucuya aktarması olayına hayranım .Yine kalbe ve akla dokunan, yer yer mitolojik,yer yer melodik,yer yer edebi ve çokça kültürel öğelere rast gelinen bir eser çıkarmış. Hikayemiz ; birbiriyle alakası olmayan ve mutluluğu arayan üç farklı kişinin yollarının bir şekilde kesişerek, bir araya gelmeleriyle başlıyor.Girişte ilk bölümde Van'lı Meryem'i, 2. bölümde Profesör İrfan Kurudal'ı, 3. bölümde ise Gabar Dağlarında askerlik yapan Cemal'i görüyoruz. Bu kesişme bize tüm çıplaklığı ile doğu ile batı sentezinin farklılıklarını gösteriyor. Bizlerin hiç de yabancı olmadığımız, gayet aşina olduğumuz, töreye kurban giden hayatları ele alıyor.Van'da yaşayan ve Şeyh amcasının tecavüzüne uğrayan 17 yaşındaki Meryem'in töreler gereği öldürülmesi gerekmektedir ve bu görev amcasının oğlu Cemal'e düşmüştür.Cemal de Meryem'i önüne katarak tutar İstanbul'un yolunu.... Mutluluk kitabı ile toplumsal cinsiyet meselesini masaya yatıran Livaneli ,ülkemizde fazlasıyla mevcut olan cinsiyet ayrımcılığını, kadınların namus abideleri olduğunu ,erkeklerin ise bu namus abidesi kadınların namuslarının bekçisi haline getirildiği konularına değinmiş. Evet belki biz iyi şartlardayız, belki kadın olmanın zorluklarını tam olarak yaşamadığımız için bilmiyoruz, en ufak bir sorunda "ahh" çekiyoruz.Ama herkes eşit şartlara ne yazık ki sahip değil.Hele ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kadın olmak çok çok daha zor. Ezelden beri her türlü ayrımcılığa, eşitsizliğe reva görülen kadınlar... Erkek egemen hegemonyasında ezilen kadınlar... Erkeklere oranla hiç bir hakka, hukuka ve şansa sahip olmayan kadınlar... Okuyun,okutun efendim... ️Zalimlik bir tercih değil, yapılan işin gereğiydi.. ️İnsanoğlu kendisine başka bir güç vehmediyor. Değişmeye, başka bir şey olmaya, doğasını zorlamaya çalışıyor. İşte mutsuzluğun ve savaşların kaynağı bu. ️Hayat bazı insanlara çok acımasız davranıyordu doğrusu; kendisi de çocukluğu boyunca bu acımasızlıktan payını almıştı. ️Kendi kendini yeterince dinlersen,dünyada sana en yakın düşünce biçiminin nihilizm olduğunu görürsün zaten . ️Kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak. ️Siyaset dini bozar, içine nifak tohumları eker. ️Aptallık bu memlekette o kadar yaygın ki, kapıyı pencereyi sıkıca kapamazsan havayla bile içeri girer.Dünyanın en bulaşıcı hastalığıdır aptallık.

MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,3bin okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seda