Hazret-i Hasan bir gün Medîne bağlarına uğramıştı. Orada zenci bir köle gördü. Köle elindeki ekmekten bir lokma kendisi yiyor, bir lokma da önündeki köpeğe veriyordu. Böylece ekmeğini köpekle paylaşmıştı. Hazret-i Hasan :
“–Delikanlı, sen kimsin?" diye sordu. Köle:
“–Ebân bin Osman'ın hizmetçisiyim.” dedi. Hazret-i Hasan :
“–Peki, bu bağ kime ait?” diye sorunca, köle:
“–Ebân bin Osman'a ait.” diye cevap verdi.
Hazret-i Hasan:
"–Sakın buradan bir yere ayrılma, birazdan buraya, senin yanına döneceğim!” diyerek oradan ayrıldı ve bağın sahibine gitti. Hem bağı hem de o zenci köleyi satın aldı. Ardından kölenin yanına gelip:
“–Delikanlı! Seni satın aldım.” dedi. Köle hemen ayağa kalkarak: “–Başım gözüm üstüne! İtaat; Allâh'a, Rasûlü'ne ve sanadır!” dedi. Bu sâdıkâne sözler, Hazret-i Hasan'ı daha da duygulandırdı. Hasan ona:
“–Sen Allah için hürsün! Bu bağı da sana hibe ediyorum!” dedi. Köle ise:
“–Efendim! Ben de bu bahçeyi, beni kendisi için âzâd ettiğin Cenâb-ı Hakk'a hibe ediyorum!” dedi.