Gönderi

Allah’ın sevgisi, dünyevî bütün sevgi türlerine aşkındır. Mesela bir annenin sevgisi, menfaatsiz de olsa, çocuğunu sevme ihtiyacı üzerinedir. Çocuğuna olan sevgisi onu tamamlar ve çocuğu için gösterdiği fedakarlıklar sayesinde kendisini bütün hisseder ve tatmin olur. Allah, kendi kendine yeten, bütün noksanlıklardan uzak ve bağımsız bir Varlık’tır; hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Allah, bir ihtiyaç hissettiğinden veya bir talebi olduğundan sevmez, O’nun sevgisi, sevginin en saf halidir, çünkü bizi sevmek O’na hiçbir şey kazandırmaz [veya kaybettirmez]. Bu durumda nasıl olur da, tahayyül edebileceğimiz en üst düzey sevgiye sahip olan Allah’ı sevmeyiz? Hz. Peygamber, şöyle buyurmuştur: "Allah’ın kullarına karşı olan merhameti, bir annenin çocuğuna olan merhametinden daha büyüktür"(Buhari,5653) Allah’daki bu üstün muhabbet, bizim içimizde O’na karşı bir sevgi oluşmasına sebep olmalıdır. O’nun bir kulu olarak O’nu sevmek istememiz gerekir. Gazali bunu şöyle ifade etmektedir: "Basiret erbabına göre gerçekte sevilen yalnız Allahu Tealâ’dır. O’ndan başka sevgiye layık olan yoktur."590
Sayfa 406Kitabı okudu
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.