Aradan geçen yirmi yıldan sonra yetişkin hayatının başladığı, karın ve soğuğun hüküm sürdüğü kasabaya dönen esrarengiz bir adam.. Bir de, ağırlığı altında ezildiği büyük günahı. Bu günah Louis Bapaume'un hayatını gün be gün mahvediyor ve kefaretini ödemek için zorlu bir yolculuğa çıkmayı göze alıyor.. Tek bir gün bütün bir hayatı alt üst edebilir mi? Bapaume nasıl bir günah işlemiş olabilir? Zaten incecik olan kitap boyunca bu günahın ne olabileceği kafanızı kurcalayıp duruyor. Tam anladığınızı düşündüğünüz noktada en başa dönüyorsunuz ve kafanız iyiden iyiye karışıyor. Beklediğiniz ya da umduğunuz bir türlü çıkmıyor. Kitabın güzelliğini de bu oluşturuyor. O kadar akıcı ve heyecanlı ki bi 80 sayfa daha olsa yine aynı keyifle okuturdu kendini.. Canlarım