Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Her insan işi gibi teori işi de aynı zamanda hem kafa ve hem vücut, hem ruh ve hem beden, hem sinir ve hem kas uğraşmasıyla gelişir. Bir teoriye sırf düşüncesiyle, yalnız kafasıyla bağlı olup da, bütün ruhuyla ve maddesiyle, inancı ve yaşayışıyla toptan hayat ve mukadderatıyla (yazgısıyla) girişmemiş olan bir kimse, o teorinin hayati anlamını ebediyen kavramamaya mahkumdur. Çünkü, bir insan bir fikri, ancak o fikre canla başla kendini verdiği zaman hakkıyla kavrar. Marks'ın Kapital'ini saçlı sakallı profesörlerden ziyade basit işçilerin açıkça kavrayabildikleri tarihsel bir gerçektir. Bu böyle olmuştur, çünkü profesörler oradaki fikre kafalarını dolduran donmuş batıl itikatlarla (kör inançlarla), işçiler ise can gözüyle bakmışlardır. "İnsan bir fikre hayati önem vermek için, o fikri kendi derisiyle ve kemiğiyle duyacak biçimde hayati bir uğraşma ve savaşma sonucunda benimsemiş olmalıdır. İnsan, zannedildiğinden fazla pratik ve daima iddia edildiğinden çok materyalist bir hayvandır. Derisinin ve kemiğinin karışmadığı bir fikre, bugün göz koyup, yarın kolayca şapka çıkarabilir ve Allah'a ısmarladık diyebilir. Öyle bir insan için fikir olarak her şey nihayet bir fikirdir: Ak düşünce de, kara düşünce de aynı kapıya çıkar. Öteki değilse beriki oluvermiş, ne var ki?. Bir fikre karşı böyle entipüften bir ilgi, o fikrin gereği gibi,can evinden kavranılmasına elbet engeldir. Yarım ilgi yarım bilgi verir. Bu kaçınılmaz bir kanundur. "Bir bilimde yarım kalmamak için, bütün maddi manevi varlığıyla ona kendini mal etmek lazımdır. Yarım bilgi toplumsal doktorların kitlelere olduğu kadar, teoriye de yaptıkları: öldürücü kötülükten öteye geçemez "Yarım hoca dinden, yarım hekim candan" sözü boşa söylenmez. Tam bilgi için, tam ilgi: Maddesiyle ve anlamıyla bağlanmak şarttır. Teori, kitapta okunup geçilen bir şey gibi kaldıkça, teorinin hayata yaptıkları bilinmedikçe ve denenmedikçe, üstünkörü bir meraktan başka şey yaratamaz. Onun için, bugün, sosyal bilimlere her kendini veren kimse, biraz Galile ol- malıdır: Ateşte yanma fedailiğini göze alarak, "Dünya dönmez" diyen Engizisyon papazları önünde, zorla diz çöktürüldükten sonra dahi, "E pursi move: Ne çare ki dönüyor" diyebilmelidir. Eskilerin "Ermişlik" dedikleri, bütün bilimlerin üstündeki insancıl olgunluk, araştırmaların sonucu ne olursa olsun korkmayan ve bu sonuçlarda zincirlerinden başka hiç kaybedecek bir şeysi olmayan kimsenin bilgi aşkıdır, gerçek aşkıdır. "
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.