İncir Kuşları bir soykırımın hikayesi. Anlatılanlar hayal ürünü değil. Kitapta bir kişinin yaşadıkları gibi gözüken olaylar, savaşta binlerce kişinin başına gelenler. Bu yüzden kitap için ‘beğendim’ sıfatını kullanamıyorum. İçim acır. Belki en doğru tanım şu olabilir. Etkilendim. Çok fazla etkilendim. Üstelik aklınıza bu sefer Naziler ve Yahudiler gelmesin. Çok daha yakın bir tarihte ve çok daha yakın bir coğrafya da: 1992/1995 yılları arasında Sırp ve Çetnik’ler tarafından katledilen Müslüman Boşnak’ların soykırım gerçeğini okuyoruz bu kitapta. Her şey apaçık ortada. Gerçekler can yakıcı. İnançları yüzünden katledilen bir millet. İnançları yüzünden tecavüze uğrayan bir millet. Sistematik olarak... Sırp doğurmaları amaçlanan Boşnak’lar. Bir savaşta kadınları kullanmak ne alçakça bir yöntem. İncir Kuşları sanki bir aşk kitabıymış gibi başlıyor ama kesinlikle bir aşk romanı değil. Biri Boşnak öteki Sırp iki genç, konservatuar da ki başarılı öğrencilerden biri olan Suada’ya aşık olur. Suada Boşnak’ın aşkına karşılık verirken, Sırp gence başkasına ait olduğunu söyler. Ama kader bu ya Sırplar savaş açtığından Suada hayır dediği gencin eline esir düşer. Onun yanında çekecekleri, esir kampında çekeceklerinin yanından hiç bir şeydir aslında. Sırpların vicdansızlığını, savaşın acımasızlığını ufak bir aşk hikayesi çerçevesinde okuyoruz okumasına da başka şeyler de gözler önüne seriliyor kitapta. Avrupa’nın Müslümanlar katledilirken kılını dahi kıpırdatmaması, Boşnak’lara konulan silah ambargosu, BM’nin müslüman devletleri barındıran hristiyan bir topluluk olup olmadığı sorusu... Savaş sonrası ortaya çıkan tablo şuydu: Yüz binin üzerinde Müslüman Boşnak öldürüldü. Elli bin kadına ve genç kıza tecavüz edildi. Tabi susanlar da yok değildi... Yani bu sayılar kayıtlara geçenden çok daha fazlasıydı aslında. . İncir Kuşları şöyle son buluyor; Boşnakların deyimiyle herkese ‘Allah’a emanet...’

İncir Kuşları Sinan Akyüz · Alfa Yayınları · 201726,4bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rukiye Sultan