Ruh Adam, Hüseyin Nihal Atsız'ın üzerine en çok düşünülmesi,incelenmesi gereken gerçek ve düş arasında bocalayan baş karakterimiz Selim Pusat'ın kendi hayalinde vicdan mahkemeleri kurduğu sıradışı bir romandır. Pusat'ın en yakın arkadaşı olarak karşımıza çıkan ve askerlikten atıldığı için intihar eden Şeref, aslında Pusat'ın kendi şerefidir ve kitap bunun gibi birçok sembolik öge bulundurmaktadır. Selim Pusat ise intihar yerine hayatla soyut olarak bağını koparmıştır. Eşi Ayşe,Pusat'ı öğrencileri olan Nurhan,Aydolu ve Güntülü ile tanıştırmış fakat Pusat Güntülü'nün etkisinde kalmaya başlamıştır. Güntülü'nün anlattığı hikayeye göre Güntülü ve Pusat bundan 2000 sene evvel beraber yaşamışlar ve geçmiş hayatlarına birbirlerine aşık iki nişanlılardır. Pusat Mete'nin ordusundayken askerlerin nişanlılarına ok atma sınavında Güntülü'ye ok atamamış ve idam edilmiş olan yüzbaşı Burkay'dır. Mantığı ve kalbi arasında çatışan Pusat vicdan muhasebesi yapar. Ne yazık ki Selim Pusat, yüzbaşı Burkay'ın ızdırap çekmeye mahkum olduğu ruhunun devamıdır. Ve kitap "Bir erkek 'Izdırap çekiyorum sen de beni seviyor musun?' diye ağlıyor,bir kadın da buna 'Sus sus ben de ızdırap çekiyorum!' diye cevap veriyordu." can alıcı cümleyle son bulur.

Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927,1bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eda Çelik