Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#OkudumBİtti #KitapYorumu #SEFİLLER #VİCTORHUGO İş Bankası yayınları Çeviri: Volkan Yalçıntoklu 1700 sayfa Yaklaşık otuz günlük beraberlikten sonra yollarımız ayrıldı kitapla, üzüldüm, boşluktayım, yerine ne koyayım bilemedim, zira gece gündüz beraberdik. Sefiller en çok okunan kitaplardan yazarı ise en çok okunan yazarlardan mış, kurgu olmasının yanı sıra kendi hayatından da kesitler varmış. Yazılanların yalancısıyım Kitabı gece 03 te bitirmiş olmama rağmen yorum yazamadım, ne yazacağımı, neyi anlatacağım, kimi övüp, kimi yereceğimi bilmiyorum İyisimi kitabı okuyun görün, görün de anlayın SEFİLLER okunmaz, yaşanır. Bir yemek yersiniz daha önceleri de yemişsinizdir hiç şüphesiz ama bunda bir başkalık var. Tatlı, ekşi, kekremsi, acı, hiç tadmadığınız, damağınızı çatlatan muhteşem lezzet, bir daha ne yerseniz yiyin aynı tadı alamayacağınız bir baş yapıt. Kitap 19. Yy da Fransa'da geçiyor. Açlık, sefalet, pislik, hastalık her yerde kol geziyor. Böyle bir yoksulluk yok, insanlar kuru ekmeğe muhtaç. Bu muhtaçlıkta yeğenlerinin açlığını yatıştırmak için fırından ekmek çalan Jean Valjen yakalanır, kürek mahkumu olur. Cezası biter dışarı çıkar, aş yok, iş yok.Kimse iş vermez, artık o halk tarafından aşağılanan bir forsadır. İçinde bulunduğu durum buna engeldir. Yolu başpiskopus ile kesişir. Valjen'i misafir eder, masasında yemek yedirir, evinde yatırır. İyiliğinin karşısında misafir, evde ki gümüşleri çalıp kaçar. Yakalanıp ev sahibinin karşısına getirilir. Papaz onu affeder, eşyaları kendisinin verdiğini söyler. İki gümüş şamdanı Valjen'e hediye eder. Bu durum karşısında şaşıran adam, iyi insan olmaya karar verir. Başka bir kasabaya giden Valjen kimliğini saklar. Çok çalışır, çok kazanır. Fabrika kurar, insanlara iş olanağı sunar, herkes mutludur. Belediye başkanı bile olur. Ah gözü çıksın yıllardır peşinde olan polis müfettişi Javert ortaya çıkana kadar her şey yolundadır. Javert adamımızı tanır ve kabus dolu günler başlar. Bu arada Fransa'yı yakından tanıyoruz, sokaklarında geziniyoruz. Waterlo Savaşına tanıklık ediyoruz, ki yaklaşık 200 sayfa sürüyor (Bence gereksiz, okuyucuyu fazlaca sıkıyor ) Savaş hep olduğu gibi arkasında yıkımlar, ölümler bırakır, halkı yoksullaştırır. Fantine'den söz etmeden olmaz, zira ileride karşımıza çıkacak olan Cosette'nin annesi. Erken yaşta çocuk sahibi olup, terk edilen, açlığı, sefaleti dibine kadar yaşayan Fantine küçük kızını bar işleten bir aileye bırakmıştır bakmaları için. Aydan aya para gönderiyor kızına. O aile çocuğa adeta hizmetçilik yaptırıyor, küçücük bedeniyle yerleri süpürüyor, çok uzaklardan su taşıyor, bara gelenlerle ilgileniyor. Çıplak ayakla, incecik giysilerle, önüne atılan bir lokma ekmekle karın doyurup, samanların üstünde yatıyor. Tek dünyası burası, başka hiçbir şey bilmiyor. Kimdir, nedir, annesi, babası var mıdır, nerden gelmiştir bilgisi yok? Fantine genç yaşta, hasta ve yaşlı birine dönüşmüştür bedenini satmaktan. (Yıkılsın dünya, çünkü Cosette'ye işkence eden aileye her ay para göndermek zorundadır) Jean Valjen ile karşı karşıya gelirler, hastadır artık, ölüm döşeğinde kızını bulmasını ister, bıraktığı yeri söyler. Adamımız Cosette'yi bulup, o pis kahrolası yoksul hayattan çekip alır. Yolculuğumuz başlar artık, yeni bir hayat, bir çocuk ve farklı bir kimlikle yaşamaya başlar kahramanımız. Çocuğu o kadar çok benimser o kadar çok sever ki kendi kızı gibidir adeta. Hayatında hiç kimseyi, hiçbir şeyi sevmemiş Valjen için şaşılası bir durumdur bu. Bu arada karşımıza Marius çıkar romantik, cumhuriyetçi bir avukat. Ah nasıl naif, nasıl aşık, aşkından ölecek kadar çok seven bir genç Cosette'ye sevdalı anlayacağınız Ülkede ayaklanma olmuştur, ayaklanmayı yapan seksen kişilik gençler, karşılarında koca ordu bulurlar. Barikatların arkasından direnmektedirler bizim gençler. Ahh canım çocuk Gavroche, o küçücük yaşına bakmadan nasıl da barikat barikat dolaşıp bilgi topladın, savaşanlara yardımcı oldun. Karekterinle koca bir yer doldurdun kitapta. Senden söz etmeden olmazdı. Paris'in yer altında, pis lağımlarında daracık dehlizlerinin pis korkularında dolaştık durduk Valjen ve Mariüs ile, gün yüzüne de çıktık. Anlat anlat bitmez, sayfalar dolusu yazasım var kitap üzerine. İçinde bir dünya barındırıyor, kapitalist düzenin insanlar üzerinde kurduğu baskı, zulüm, sefalet bitmedi bitmiyor. Aradan yüz yıl geçmiş, şekiller değişmiş, şehirler büyümüş, modernlenmiş ama insan hep aç, hep aynı. Dip, dipte kalmaya mahkum. Bu kitap ölmeden önce mutlaka okunackalardan, okuyun lütfen, okuyun. Sevgiyle kalın dostlar ️ Refah döneminde ısrarlı bir muhalefet yapmayan yıkılış döneminde susmalıdır. ️ Kader de akıllı bir insan gibi kötü, insan yüreği gibi canavar olabilir mi? ️ Umutsuzluktan başka bir şey tanımayan bir çocuğun umut beslemesi çok ulvi ve hoş bir şeydir. ️ Tarih dönüp dolaşıp aynı şeyleri söyler. Bir yüzyıl diğerinin taklididir. ️ Bilgilendiğinizde ve sevdiğinizde daha fazla acı çekersiniz. Gün gözyaşlarıyla doğar. ️ Devrimlerin rüzgarı çok serttir. ️ Aşk insanların ahmaklığı ve Tanrı'nın zekasıdır.
Sefiller (Kutulu 2 Cilt Takım)
Sefiller (Kutulu 2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201987,1bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.