Geçen yıl tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencilerime ders anlatıyordum, bahis depresyondu. Sınıfta Avrupa ülkelerinden gelen öğrencilerimiz de oluyor, nitekim onlardan bir tanesi İtalyan'dı ve kendisine İtalyan şair Leopardi'yi sordum. Duymamıştı ama internet üzerinden bulacağı bir şiirini bize kendi dilinde okuması ricamı da kırmadı. Öğrencilerimle birlikte lisanın müziğini hissetmek istemiştim.
Sonra, sınıfa döndüm ve "Her biriniz, tek tek sevdiği bir şairden bir dize okusun lütfen," dedim. Kimi seviyor ve kimi aklınızda tutuyorsanız ondan bir dize. Şaşkınlık uyandırıcı bir durum ama yaklaşık elli kişilik sınıfta çıt yoktu. Bu kadar öğrencinin içinden bir dize okuyabilen çıkmadı.
Bu gençler uzun saatler boyunca masa başında dirsek çürütüp yüksek puanlar alarak bu fakülteye geliyorlar. Üç yıl sonra doktor olarak mezun olacaklar ve bir dizeyi akıllarında tutamadıkları gibi, görünen o ki kendi alanları dışında pek az okuyorlar.
Bana sorsanız tıp fakültelerinin ilk sene tedrisatı içine, edebiyat, şiir, felsefe, antropoloji ve sinema dersleri koyarım. İnsan ıstırabını tanımayan kişi, hekim değil musluk tamircisi olur.
Kemal Sayar
··
45 görüntüleme
Abi öyle dersler koymayı geç bir de daha beter bir zihniyet var. Sen tıp okuyorsun böyle kitapları okumak sana ne kazandırıyor (ailem dahil). İnsanlar sadece kendi alanlarında kalıplaşmış dersleri öğrenmeyi daha doğru zannediyor kendinleirni okuyarak geliştirmeleri gereken yerde. Anlamıyorum
Bu her şeyi öğrenmek zorunda olduğun ilahiyatta bile var. Iyi bir ilahiyatçı Felsefeden sosyolojiye, Sosyolojiden edebiyata, edebiyattan psikoloji, psikolojiden bilime, bilimden sanata hatta sağlığa bile(bazen tıp ile ilgili ilahiyatçı sorular geliyor) her alanda bir seyler eklemiş olmak zorunda ama senin dediğin grup ilahiyatta bile var. Boş ver Kurani, hadisi öğren sana yeter diyorlar.
4 sonraki yanıtı göster
Entelektüel birey olunmasından bahsedilmiş; Zaten bizim ihtiyacımız olan şey ekonomide eğitimde siyasette yapılacak küçük değişiklikler değil, birey-halk seviyesinde toplumumuzun bakış açısını değiştirmeli kültürel bir devrim yapmalıyız zaten belirli entelektüel seviyeye ulaşan toplum düşünebilir başkalarının düşüncesine tabi olmaya mahkum kalmaz.
Yazının da son paragrafına katılmıyorum bu tip eğitimler küçük yaşta verilmeli fakülteye kadar uzanan 12yılın ilk temel 4 yılı hariç kalan sekiz koca senede zaman yönetimi bütçe yönetimi ekonomi bilim sanat felsefe makale yazımı edebiyat spor alanları dinler tarihi dünya tarihi gibi hayatı her türlü tanıtmak gerek kişi liseden çıkıp 18yaşında bir yetişkin olduğunda belirli düzeyde farkındalığı olmalı, fakülteler ise spesifik alana yönelik olduğu için seçmeli şekilde sunulmalı yani fakülteye kadar uzanan o koca yolda gereken yapılmalı gençliğini çürütülmemeli bireylerin, benim şahsen en çok yakındığım neredeyse kin duyduğum olay ülkemizdeki bu berbat 12yıllık planlamadır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.