Gönderi

272 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 hours
Osman Balcıgil' in İpek Sabahlık kitabında tanışmıştım Suat Derviş'le. Bu kitabı da hemen o kitap biter bitmez almıştım , fakat 2 defa başlayıp(5-10 sayfa okuyup) bırakmıştım kitabı. Bugünse kendime sordum neden bırakmışım bu kitabı diye. Çünkü bugün 5-6 saatlik bir zaman diliminde bitirdim kitabı. Suat Derviş' in hayatını okuyan ve bilen bir okur olarak, bu kadın bu kitabı nasıl yazmış diye de çok düşündüm. Ne anlattığı hayat ne de kullandığı argo dil Suat Derviş 'in kendi hayatıyla örtüşmüyor. Böyle bir hayatı kaleme alabilmesi için iyi bir araştırma yapması gerekmiştir herhalde diye düşünmeden edemedim. 1940 lı yıllarda kaleme alınmış olan bu roman, o zamana göre çok sade ve anlaşılır bir dille yazılmış. Sadece olay örgüsünden oluşmayıp Cevriye' nin iç dünyasındaki hesaplaşmalara da yer verilmesi romanı daha cazip kılmış bence. "Fosforlu Cevriye" romanında toplum dışına itilmiş bir kadının trajik hayat hikayesi ele alınmış. Cevriye; anasız babasız büyümüş, güzelliği dillere destan, geçimini kendi vücudundan elde eden bir kadın. Kitapta çok fazla argo kelimeye yer verilmiş. Cevriye dışında cumhuriyetin ilk yıllarında toplumun farklı kesimlerindeki insanlara da değinilmiş kitapta. Değişik hayat hikayeleri karşımıza çıkıyor. Romanda Cevriye adını dahi bilmediği birine aşık olup, onu ölümüne seviyor ( zaten ölümü de onun yüzünden oluyor). Roman bu karasevdayı konu alıyor. Cevriye'nin bu durumu yazar tarafından çok güzel tahlil edilmiş. Çok etkileyici bir hikâyeydi. Ama keşke hazin bir sonla bitmeseydi. Cevriye de bence mutlu olmayı hakediyordu.
Fosforlu Cevriye
Fosforlu CevriyeSuat Derviş · İthaki Yayınları · 20211,550 okunma
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.