Açıkçası hala kitabın etkisindeyim desem yeridir. Bir kitap anca bu kadar etkileye bilir. O kadar naif bir dille yazılmış ki okudukça o dönemi yaşıyorsunuz resmen. Eşref’in Ney sesi hala kulaklarımda sanki. Hiç bilmediğim dergah yaşamını öğrendim tasavvufun huzur veren satırlarında kayboldum ilahi aşkla tanıştım.
۰
Konusundan bahsetmek gerekirse; karakterimiz Feride Kafkasya’dan sürülmüş gemide ilk önce kardeşini daha sonra annesini kaybetmiştir. Teyzesinin yanında yaşamaya başlayan Feride 17 yaşında hiç istemediği Şeyh Nafiz ile evlendirilir.
۰
Diğer yandan Eşref İstanbul’da yaşayan babasının zanaatını öğrenmeye çalışan bir gençtir. Bir gün gök gözlü kadın ona bir yüzük verir ve sahibini bulmasını ister yıllarca bu yüzüğü göğsünde taşıyan Eşref Mürşidi Kamiş tarafından Şeyhin sarayına gönderilir.
۰
Şeyh Nafizin hastalanması ile bütün sırlar ortaya çıkmaya başlar. Aslında daha Feride doğmadan kaderleri yazılmıştır. Geçmişi ile bugünü arasında eksikler tamamlanmaya başlar insanlar, eşyalar, olaylar birbirine sırla başlanmıştır.