Geothe’nin, kitaptaki psikolojik bunalımı anlatırken kullandığı gerçekçi üslubu, bana Dostoyevski’nin Raskolnikov’unu hatırlattı. Dostoyevski, kahramanın işlediği cinayetten sonra yaşadığı travmayı öyle gerçekçi bir dille anlatmış ki kitabın yayınlanmasından kısa süre sonra gözaltına alınıp böyle bir cinayeti gerçekten işleyip işlemediği araştırılmıştır. Çünkü böyle bir psikolojiyi ancak yaşayan birinin bu kadar gerçekçi yansıtabileceği düşünülmüştür.
Benzer şekilde, aşkını elde edemeyişin kıvranışları içerisinde intihara sürüklenen Werther değil de sanki Geothe’nin ta kendisidir.
Ölmek, eziyetli bir yaşama katlanmaktan elbette daha kolaydır.
İnsanın sonsuz mutluluğu olan şey, yine onun sefaletinin kaynağı olmak zorunda mıdır?