Hocamız bize antik heykellerin fotoğraflarını ve bronz vazolar üzerine yapılmış Yunan figürlerini – onların o güzel, o heykelsi bedenlerini, yumuşak hatlı uzun, soylu yüzlerini – de gösterirdi. Bilinmez, mistik bir dünyaya aittiler. Güneşten ve gümüşten yapılma, sıcak ve aydınlık, sırım gibi yarı tanrıların ve dans eden perilerin yurt edindiği bir dünyaydı bu.