Şermin Yaşar’dan okuduğum ilk kitap. Elinize aldığınız ilk dakikadan, okumaya başladığınız ilk sayfadan itibaren daha önce niye okumamışım dedirttiren bir his karşılıyor sizi. Okuduğunuz her öykü öyle içten ve öylesine bizden ki kendinizden, ailenizden, çevrenizden ve en önemlisi hayattan bir parça buluyorsunuz. Bazı karakterler can buluyor kendinizi görüyorsunuz. Kâh ağlıyor, kâh gülümsüyorsunuz. Soğuk kış akşamlarında içinizi ısıtıyor okuduklarınız. Yüreğinize dokunuyor öyküler. En bilindik kederlerimizi, incinmişliklerimizi, hayal kırıklıklarını kısacak öykülerine sığdırıp, insan ruhunun derinliklerine iniyor. Damağınızda güzel tatlar bırakıyor.
Yazarın öyküleri içimizden birinin satırlara dökülmüş haliydi. Kitap bittiğinde çok beni etkileyen öyküleri: Gelirken Ekmek Al, Bize Bi’Çay, Tüh!!! oldu.
Okuduktan sonra iyi ki okumuşum dediğiniz bir eser olacağına şüphem yok :)