Zaman ve mekanın içinde eriyor bir yandan da cümlelerin karşısında birazdan mermiye dizilecekmiş gibi çaresiz, kalakalmış halde okumuyor da seyrediyorum kitabı. Daha önce hiç yaşayan canlı dipdiri bülbül gibi dipdiri konuşan bir taşraya gitmemiştim.. Ne zihnimde ne de gerçekte. Okurken ordayım. Her şeyi görebiliyor ve hissedebiliyorum. Merdiven gibi gözüken o basamaklı koca dağdan hop inip hop çıkarken gelen gıcırtıları bile.. Muazzam bir detaysın.