Göreceğimiz gibi, Taocular "hiçbir şey yapmama" düşüncesini öğrettiler. Oysa Konfüçyüs, "karşılıksız yapma" teorisini öğretmekteydi. Konfüçyüs'e göre, her insan için yapması gereken bir şey olduğundan, o hiçbir şey yapmamazlık edemez. Bununla birlikte, onun yaptığı, "karşılıksız" dır, çünkü insanın yapması gerekeni yapmasının değeri, bizatihi bunu yapmakta yatar; eylemin harici sonucunda değil
Konfüçyüs'ün kendi hayatı, kesinlikle bu öğretinin iyi bir örneğidir. Büyük toplumsal ve siyasi düzensizlik çağında yaşarken, dünyayı ıslah etmek için elinden gelenin en iyisini yaptı. Her yere seyahat etti ve Sokrates gibi, herkesle konuştu. Gayretleri sonuçsuz olsa da, asla hayal kırıklığına uğramadı. Başaramayacağını biliyordu, ancak uğ-
raşmaya devam etti.