Moskova otelinde Zekeriya Sertel’in odası. Sertel’lerden biri kaldı şimdi. Sabiha Sertel bu dünyadan göçtü. Geriye yaşı seksene yaklaşmış bir eş bırakarak... Zekeriya Sertel’i daha önce hiç görmemiştim. Oysa yazılarını okurdum, beğenirdim de. 1944 - 45 yıllarında demokrasi eyleminin ön safında yer almışlardı «Tan» gazetesiyle. Sonra bir 4 Aralık günü basımevleri yıkıldı, sokaklarda «Kahrolsun Sertel’ler» bağrışmaları çınladı. «Kalkın ey ehli vatan» diye yazmıştı Yalçın, ehli vatan da ayağa kalkmıştı. 4 Aralık 1945’i hatırladım birden. Sertel’lerin o günlerdeki yazıları iktidar partisini çok kızdırıyordu. Bugün gazetelerde çıkan yazılar, yayınlanan kitaplar yanında o günkü yazılar pek çocukça kalır elbet. Ne var ki yirmi üç yıldan bu yana köprülerin altından öyle çok su aktı ki... Sertel’ler Türkiye’de yaşayamaz oldu. Paris’e sonra da Bakû’ya gittiler. Gidiş o gidiş. Alın yazısına inananlar için iş kolay, «yazgısı böyleymiş» derler geçerler. Ama!...
80 Yaşında Bir Yazar
Zekeriya Sertel ufalmış, elbette ki yaşlanmış, ama zekâsı, bilgisi, kültürü ile gerçek bir aydın. Aylarca önce Türkiye’ye dönmek için pasaport istemiş elçiliğimizden. Aylar geçmiş yanıt çıkmamış. Bıkmış gurbetlerde dolaşmaktan, yurduna, evine dönmek istiyor. Bir suçu varsa verir hesabını. Türk olarak yurduna dönmek en doğal hakkı.