Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Levha I
topraktan koptu herşey öldürülenler dışında gittiler. ayrılıkları için ayin kurup son yağmurlar için yakardıktan sonra kalan kuşlar için uzun ömürler dilediler uğultular içinde bıraktılar köyleri çamurdan,taştan ve sazdan evlerinin arasında çıplak ayaklar altında binlerce yıl aşınmış taş yollar bıraktılar arkalarında gittiler. siyah buruşuk paltoları içinde o anlaşılmaz sureler anlatıcılar...bilge çocuklara aşkı ve ölümü tebliğ edenler geceler ve günler süren efsanelerde paslanmış hançerler paslanmış gerçekler,binlerce yıl toprak altında beklemiş eller kahredilmiş kahramanlar,anlamlı ölümler ve anlamdışı eylemler gül bahçelerinde hurafeler söyleyerek gittilerbahçeler,evler üzerinde,o yabanıl rüzğar gelip yeniden yerleşti sonra,o zamana kadar bilinmeyen başka adamlar geldiler susuz ağaçların silüetlerine astılar sevdalı ölülerini yağmurun yabanıl yıkayışında yalnızlığı ustaca gizlediler yıkadılar yüzlerini gidenlerin kanlarında gidenlerin kanlarıyla toza dumana bulanarak gittiler.şimdi kimse hatırlamıyor eski çocukların gözlerini eğilmiş ölü başlar üstünde dağınık,kara,ıslaktır bugün gece onlar gittilerevlerin ocakları önünde derin ve yaşlı adamların kimsesizliği hala duruyur izler var hala,ancak hiç bir geçmişe gitmiyorlar izler hiç bir yere götürmüyorlar çünkü şimdiki zamanda gerçek hayat bir zındandır kendini tutuklamış geçmişi hapsetmiş içinde nereye gidebilirsin ki?nereye gitsen aynı ıssızlık dönüp durur kalbinin çevresinde ağıtlar için yeterince solgun asur,med ve armen hikayelerinde ıssızlık eğemen oldu kimsenin sahiplenmediği cinayet hançerlerine şimdi siyabend delirmiş bir geyiktir dağlarda mem'se hikayenin zemherisinde üstü betonlanmış bir ceset onlar gittiler.ve sonra hepimiz gidince kaldı orada kalbimiz,o tutsak sırtlan,o gögüs kafesindesözler bugün çiğnenmiş,hayat bugün feshedilmiştir yaşamaktan pişmanlık yasasının hükmettiği o mezarlarda herkesin bir başkasının ölümünü öldüğü o çok kişilik mezarlarda doğmamış çocuklar dahil herkes terkedilmiştir. sadece köylerinden,şehirlerinden değil,herkes kendininden çekip gitmiştirkayalara sarıldı kaldı kalbimiz,kayalarda kesildi bir hayata sarılır gibi sarılarak kuru ağaçlara yeşertmek için gerekli miktarda kanımız kaldı ana südü gibi helal,su gibi aziz olsun şehadetimiz deyip söz verdik,yine veririz geleceğin mavi göklü çocuklarına armağan diye bakırdan mittani tepsileri içinde kalbimizi ey sonsuz sevecek olanlar dedik,ayetimiz açıktır depremi yurt edinen kavim biziz gerilla yürüyüşü dolaşıyoruz bütün kışlarımızda dağ eteği evlerinde uzak lambalar şimdi bütün hayellerimizi birleştirdi kendi doğrultusundahayat için kalbimiz dört ırmak olduysa da hayattan koptu her şey öldürülenler dışında ah sürüklendi ömrümüz yaralı bir kuş gibi gidenlerin ardından
Hüseyin Kaytan
Hüseyin Kaytan
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.