Sana söyleyemediklerimi fısıldasam
mevsimler değişir, siyaha bürünür yıldızlar/
I
yüreğime kurulmuş bombalar gibisin
pimi çekilmiş acılar sokuluyor hücrelerime
sensizliği haykırıyor her bir zerrem
parça tesirli yüksek sancılar çoğalıyor
kızıl gölgeler üşüşüyor kanayan yanlarıma
ve sen…
usturanın ucunda yeşeren kızıl karanfilim
hangi iklimlerde açarsın yapraklarını
hangi coğrafyalar sarar narin bedenini
hangi rüzgârlara takılır kirpiğinin oylumları
hangi uçurumlarda uyanırsın
cinnetlik sabahlara…
II
yalnızlığın duvarına yaslanıp
küf kokan umutlar arasında
salınır durur hayallerim
ve hep umutsuzluğa sarılır
zulamda ki sevda sözleri
sıska ve cılız yanlarıyla
yine, hep seni sayıklar durur…
III
şimdilerde suskuların usunda saklıyorum çaresizliğimi
ve usul usul sokuluyorum susuşlarıma
dut yemiş bülbüle dönüyorum
tutunduğum mor halkalı keskin bakışlarda
yeşilimsi gülüşler dökülüyor
zifiri kaldırımlara
aklımı kaldırıyorum fikirsizliğim üstüne
kendimi kendimden kovuyorum
iki büklüm aşk sayıklamaları arasında
yarınsızlığımı bile bile
yine senle kalıyorum…
IV
öksüz bıraktığın cümleler ağlıyor şimdi
binlerce şiir kanıyor yüreğimde
kan kaybına yenik düşüyor duygular
karla karışık sitemler dökülüyor gözlerimden
söyleyemediğim seni seviyorumlar üstüne
sensizliğin üstüne
kimsesizliğin üstüne
ya gel al götür seni benden
ya da beni bana bırak.
Aşkın Ummanı/Ahmet EROĞLU®