Bazı kitaplar vardır ki insanın içine mıh gibi oturur. Bu kitap da benim için öyleydi. Bir kadının kendi olabilmek ve kendi kurallarına, isteğine göre yaşayabilmek için verdiği sonsuz çaba. Sonsuz özveri. Gururun ve özsaygının yitirilişi. Sonra yeniden kazanılışı. Bu sefer daha güçlü. Sisteme ve dayattıklarına karşı bir başkaldırı. Korkunun bitmesi. Ve bir an gelip tüm erkeklerden intikamının alınışı. Bu bir direniş hikayesi, bir çaresizlik hikayesi, yeri geliyor bir '' yeter artık , daha fazlası olamaz/olmamalı'' hikayesi.
Kadınlar olarak Firdevs'in yaşadığı tüm bu duygulara aslında öyle hakimiz ve öyle içimizde, derinlerde bu acıyı hissediyoruz ki..