Gönderi

‘Sanayi öncesi dönemde Avrupa toplumları kültürel olarak ikiye ayrılmışlardı: yüksek kültür ve halk kültürü. Halk kültürü dağınıktı, evlerde yapılıyordu ve köylüler uzak, birbirinden kopuk köylerde yaşadığı için, çoğunlukla gözlerden ırak kalıyordu. Yüksek kültür ise kentlerde yaşayan seçkinler, yani saray, soylular, ruhban sınıfı ve tüccarlar gibi, eğlenceye ve sanata harcayacak kaynakları, zamanı, eğitimi olanlar ve kendilerine sanat üretmeleri için küçük sayıda bir grup yaratıcı insana parasal yardımda bulunabilenler tarafından destekleniyordu. Sanatçılar da aydınlar da iktidar kaynaklarına yakındılar. Hatta bir bölümü, patronlarının ve işverenlerinin ayrıcalıklarını, şan ve şöhretini paylaşıyordu. Halk kültürünün düşük toplumsal konumu ve coğrafi soyutlanmışlığı nedeniyle de, hem kamu hem de görünürdeki kültür üzerinde güçlü bir tekel kurmuşlardı.’
Sayfa 76 - Yapı Kredi Yayınları
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.