Basitçe söylemek gerekirse; Saramago, "Pessoa ile tanışma imkanım olsaydı ne konuşurduk acaba?" diye düşünmüş ve ortaya böyle bir kitap çıkmış. Tabii bu kadarla kalmamış, dönemin İspanya, Portekiz ve Brezilya'sını da siyasi ve askeri açıdan yorumlamış. Hatta fırsattan istifade, "madem yazarı benim, kitaplarımdan birine gönderme yapayım ara ara, onu da okusun köftehorlar" demiş ve "Baltasar ile Blimunda"ya neon oklar çıkarmış. Neyse ki hakimiz o konuya da, tatsız anlar yaşanmadı. ;) Saramago'yu Körlük'ten ve Görmek'ten ibaret sanmayın lütfen. Bu adam tam bir edebiyat membası. Külliyatını yavaş yavaş tamamlıyorum ben, darısı başınıza. =)