Gönderi

Peki yaşadığımız, gördüğümüz şeylerin hangisi gerçek, hangisi hayal? Örneğin, buğulu camlarına umutsuz işaretler çizilen şu tramvay, kurşunî bir karaltı mıdır, yoksa madenî bir kalabalık mı? Neyi taşır tıkırtılı bir akışkanlıkta yorgun raylarda ilerlerken, neyi? Bir çığlığı mı, umudu mu, bir küçücük meleği mi? Hangi karanlıktan korur yolcularını, hangi çığlıktan, hangi ıssızlıktan, hangi ölümden? Hangi esrarını bağışlar şu gecenin ritminin, ıssız ölümlerin? Hayır, o, gecede bir tramvaydır sadece, meçhulü yok, esrarı yok. Sadece kendisi. Kalkış ve varış tarihleri arasında.
Sayfa 28 - Dergah, 1. Baskı, 2006 *Necip Tosun
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.