Gönderi

Sonunda Senatör Dawes çevirmene dönerek, »Sor bakalım, Oturan Boğa’nın kurulumuza bir diyeceği var mıymış,» dedi. Oturan Boğa şu karşılığı verdi: «Konuşmamı isterseniz, konuşurum elbet. Ama siz sadece İstediğiniz gibi konuşanları dinlemekten hoşlanırsınız.» Dawes, «Biz Kızılderililerin kendileri adına konuşacak kimseleri önceden seçtiklerini sanırdık,» dedi. «Ama konuşmak isteyen çıkarsa yahut Kızılderililerin kendileri adına konuşmasını istedikleri başka biri varsa, onu da seve seve dinleriz.» «Karşınızdakinin kim olduğunu biliyor musunuz?» «Senin Oturan Boğa olduğunu biliyorum. Söyleyeceğin bir şey varsa, seve seve dinleriz.» «Madem ki benim Oturan Boğa olduğumu biliyorsun, Kızılderililer arasındaki yerimden de haberin var mı?» -    ' «Bu temsilcilikteki öbür Kızılderililerle senin aranda bir ayrılık görmüyorum.» «Ben buraya Yüce Ruh'un isteğiyle geldim. Onun isteğiyle reis oldum. Yüreğim kırmızı ve tatlıdır. Yanımdan geçen kim olursa olsun dilini dokundurur da geçer. Şimdiyse, bizimle konuşmaya gelmişsiniz, ama benim kim olduğumdan haberiniz yok. Size şu kadarını söyleyeyim ki, Yüce Ruh’un seçtiği biri varsa o da benim,» «Burada ne sıfatla bulunursan bulun, bizim için farketmez. Söyleyecek bir şeyin varsa, bir an önce söyle. Yoksa toplantıyı dağıtacağız.» «Peki, öyle olsun,» dedi Oturan Boğa. «Tıpkı viski çekmiş bir sarhoş gibi davranıyorsun. Oysa ben sana biraz öğüt vermeye gelmiştim.» Oturan Boğa, elini şöyle bir sallayınca toplantının yapıldığı odadaki bütün Kızılderililer yerlerinden kalktılar ve onun arkasından odayı terkettiler. ”
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.