İvan İlyiç 45 yaşında hayatını dolu dolu geçirmiş bir hukukçudur. Evlenir bir yuva kurar ve işi gereği aile hayatını şehirden şehre taşır. Ailesine daha iyi bir geçim sağlamak uğruna kendi hayatını hiçe saymıştır. Evet aile kurmuş diyoruz ama o aslında hep tek başına ve yalnızdır. Eşiyle sürekli didişir kavga ederler. Yine bir mevkii atlama durumunda İvan İlyiç karısına taşınacakları haberini verir. Evin tüm detaylarını kendisi gözden geçirir ve her şeyi dört dörtlük yapmaya gayret gösterir. Bu sırada evi düzerken küçük bir kaza geçirir ve o kaza hayatının dönüm noktalarından biri olur. Aldığı darbe dinmek bilmeyen ve onu ölüme sürükleyen ağrılarının başlangıcı olmuştur. Bir sürü doktora muayene olur ama hiç birinden randıman alamaz. Son günlerini temel ihtiyaçlarını gideremeyecek yataktan kalkamayacak şekilde birilerinin yardımına muhtaç bir şekilde geçirir. İşte bu süreçte yaşamı ve ölümü sorgulamaya başlar. Aynı zaman da bize sorgulatır. Yaşadıklarını çocukluğunu geçirdiği tüm zaman dilimlerini gözünün önüne getirir.Sürdürdüğü yaşamın sürdürdüğü gereken yaşam olmadığı düşüncesine varır. Ailesine nefreti artar. Bir ara tam yeniden hayata tutunacakken son anda vazgeçer ve kendini ölümün kollarına bırakır. ’’ Bitti, ölüm bitti… o yok artık !’’

İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,5bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yüksel Ceylan