Gönderi

Bu Serpil hanımcağızın ağzına derhal bir karanfil tanesi koymak lazım gelir. Sırf nefesi kokmasın diye değil, ağzından çıkan kelimeyi yüreğindeki ufunetten kurtarıp hikmetli hale getirmek için . Zira kendisi ne söylese fena halde hararetle söylediğinden , yani kelimeyi hançeresinde kebap gibi pişirmesi yüzünden ağzından ne mana çıkıyor bu hanımın ne de hikmet.Hassas bir mevzuyu böylesi müptezel bir üslupla ortaya koyduğu için ahbapları ağzının içine bakıyor. O da zannediyor ki konuştukça ağzından bal damlıyor. Halbuki gerçekten dinleyen kişiler kelimenin esasını anlatıcının gözlerinde bulurlar: Ağızdan önce göz söyler , odaklanır veya titrer , kısılır veya irileşir, gölgelenir , sulanır , parıldar, kelime sonra gelir . Göz donuk , buna rağmen kelime haddinden fazla sıcaksa , anlatının manası ister istemez sapmaya başlar .
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.