Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Schopenhauer ve tekbaşınalık
Yalnızlık konusundaki fikirleriyle kendini aşmış bir filozof diyebilirim Schopenhauer için. Nietzsche gibi yalnızlığın sessiz ızdırabını ruhunda yaşamış ancak nietzsche'ye göre daha entelektüel durabilmiştir. aslında Schopenhauer'ın ki tek başınalıktı demek daha doğru olur. çünkü yalnızlık, Schopenhauer'da ne kadar tercih gibi duruyorsa, Nietzsche'de bir o kadar kader olarak karşısına çıkmış gibi. özellikle Lou salome örneği ve Nietzsche - Breuer dostluğu bunu ortaya koyuyor. ancak Schopenhauer, ''Zihinsel bir uğraşı içermeyen boş zaman ölümdür ve diri diri gömülmektir.'' diyerek bütün tutsaklık olarak değerlendirdiği şeylerden uzaklaştığını ve evliliği(ilişkiyi) de bu sınıfta değerlendirdiğini söyleyebilirim. ''Mutluluk kendi kendine yetenlerindir.'' sözünde her ne kadar psikolojik bir analizle acı çektiği kanısına varabilirsek de, ''Her ne kadar yüksek ve ulvi görünürse görünsün, her türlü aşkın kaynağı cinsel güdüdür.'' tespiti yalnızlığının kararlı bir tercih olduğunu ortaya koyuyor. eğer bu bir tercih olmasaydı Nietzsche'nin ki gibi büyük bir acının sessiz hikayesini konuşuyor olacaktık. keza şu muazzam tespitiyle bugün, erdoğan ağzından evlilik konusunu tartışıyorken gündeme ilaç gibi gelmesi kendisinin ne kadar değerli ve bugün bile ''yalnız olmadığını'' söylememe yetiyor; ''Erkeğin aşkı, tatmin olduğu andan itibaren gözle görülür bir şekilde azalma eğilimine girer; neredeyse bütün kadınlar, ona, zaten sahip olduğu kadından daha çekici gelecektir, değişikliğe özlem duymaktadır. Öte yandan, kadının aşkı o andan itibaren artmaya başlar. Türün devamlılığını ve olabildiğince büyük bir artışı hedeflemiş olan doğanın güttüğü amacın bir sonucudur bu.''
·
12 görüntüleme
Aleyna okurunun profil resmi
Schopenhauer'un tek başınalığını yıkacak olan tek "şey", Nietzsche'nin Üst İnsanı'dır.
Uğur De Molinari okurunun profil resmi
çünkü übermensch, tek başınalığı da aşmış olacak. doğru tespit.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.