Türk'ün tarihini islamdan koparmayarak, günümüz milliyetçilik ve devlet yönetimi anlayışına eleştiri niteliğinde, söylev türünde yazılmış bir eser.
Fatihin fethinden yola çıarak yapılmasını gerekli gördüğü cihadın nasıl yapılması gerektiğini açıklıyor. Kitapta milliyetçiliğin günümüz fikirlerindeki gibi içi boş bir kelime olmadığını, aksine tarihimizi, kültürümüzü ve geleceğimizi ayakta tutan bir değer olduğunu çok güzel açıklamış.
Nereyi beğenmedim? Bir cümle geçiyor, "Sulh, mağlubiyettir." Bu cümle beni uzun uzadıya düşündürdü, neden böyle düşünür bir yazar? Cihadın da günümüz siyaysi örgütlenmeleri gibi olmasını istemiyor, bu bakımdan yazarın ne kastettiğini kitabı okuyan birileriyle münakaşa etmek isterim.