Gönderi

Büyükbabamdan kıpkızıl bir lira çeyreği kopardığım bir gün, onu Selma'ya göstermiştim. Yavrucağın elinde, hafifçe ısırılmış, mini mini dişlerinin izini taşıyan bir elma vardı. Lira çeyreği okadar hoşuna gitmişti ki, o ebediyen mahzun, yahut hüzün ebediyetiyle dolu dolu gözlerini bana dikmişti de: -Ağabey, demişti: bu elmayı sana vereyim de o parayı bana ver! Biraz ısırdım ama, ziyanı yok, değil mi?
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.