Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

155 syf.
7/10 puan verdi
Kabuk Adam |3+/5| Sonu ‘adam’ kelimesi ile biten bu isimleri bir süper kahraman olarak düşünmeden duramıyorum aslında. Kabuk Adam da, radyoaktif bir deniz kabuğu tarafından ısırılan bir süper kahraman olarak zihnimde belirebilirdi, eğer bu kitabı okumamış olsaydım. Aslı Erdoğan’ın en çok konuşulan ve rağbet edilen -benim gözlemlerime göre- kitabı olan Kabuk Adam’ın yorumuyla geldim. Kabuk Adam, bizi Karayipler’deki bir adaya götürüyor ve oradaki bir adamla tanıştırıyor. Yanılmıyorsam, eğer hafızam benimle oyun oynamıyorsa, ana karakterimizin bir adı yok. Var da, hikayeyi birinci ağızdan anlattığı için ismi geçmiyor. Eğer karakterin adı bir yerde geçiyorsa ve ben hatırlayamamışsam, yorumlarda belirtmeniz durumunda memnun kalırım. Kabuk Adam, bir romanda gördüğüm en etkileyici ilk cümlelerden birini sarf ederek karşılıyor okuyucuyu. “Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de duyduğu mutluluğu hatırlamak kadar.” Böyle bir cümleyle açılıyor kitap ve bu anlatımla da devam ediyor. Karayipler’e seminerden seminere koşmak için gelen bir fizikçi kadının, gelenlere deniz kabuğu satarak geçimini sağlayan Tony isimli bir adamla yaşadığı bir hikaye. Kitabın en başındaki, yazarın biyografisine baktığımız zaman bu kitabın, gerçeklerden yola çıkılarak hazırlanmış ya da direkt gerçeği anlatmış bir roman olma ihtimalini fark etmemek oldukça zor. Bu hikayenin gerçekten yaşanmış ya da bir benzerinin gerçekten yaşanmış olabileceği ihtimali kitabın benim üzerimdeki etkileyiciliğini güçlendirmedi. Çünkü, bence, kitabın olayı yaşanan olay değil de yaşanan olayı nasıl aktardığı. Kitapta bahsi geçen olay, konu; beni cezp etmediği için ben de kitabın yazım tarzına odaklandım. Keyifli, akıcı olmasına rağmen gösterişli bir yazına sahip kitap. Başka birisi ayak üstü anlatsa ikinci defa dinlemeyeceğiniz bir konuyu yüz elli beş sayfa boyunca okutuyor. Ki bu arada konuyla pek ilgilenmedim desem de kitabın finalini beğendim. Ki finali, kitaptaki olayların gerçekten yaşanmış olabileceği ile alakalı en güçlü kanıt. Romanlarda böyle bir final olmaz çünkü, genelde gerçek hikayelerde yaşanacak türden bir son. Bunların haricinde, Karayip adalarını tanıyabileceğiniz, oradaki kültüre bir mercek uzatan yanı da var. Oralardaki katiller ve madde satıcıları gibi suçluları, karanlık yanı tanıyabileceğiniz gibi aynı zamanda sımsıcak olan ve sarı ışıklara kuşatılmış kumsalları, aydınlık yanı da tanıyabiliyorsunuz. Dediğim gibi, gerçek olmasıyla alakalı ihtimaller olduğu için hikaye ve karakterlerle alakalı pek yorumda bulunmak istemiyorum. Eğer, aktarılmak istenen şey gerçeklerse “Şu karakter az görünmüş, şu ise çok görünmüş,” gibi bir yorumda bulunmanın hiçbir faydası yok. O yüzden Tony hakkında biraz konuşup bu mevzuyu kapayalım. Kitabın yazılma nedeni olan Kabuk Adam Tony, gerçekten de üstüne kitap yazılabilecek bir kişiymiş. Aslında rafta durup sergilenmesi gereken ama çocuk ruhlu hayatın alıp yuttuğu, sonra da sindiremediği için geri tükürüp yaralarıyla birlikte karanlığa terk edilmiş bir karakter. Hayatının o noktasına nasıl geldiğini, gelmek için neler yaptığını ve o yaptıklarını da nasıl yaptığını anlıyorsunuz. Benim tavsiye ettiğim bir kitap, Kabuk Adam. Türk romanları arasından bakılıp okunulmaya değer ama herkesin seveceğinin garantisini veremediğim bir kitap. Herkesin kendi kabuğunu bulacağı güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,332 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.