Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

456 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Babür Şah'ın Hindistan'ı fethinden sonra, oğlu Humayun Şah, sonrasında onun da oğlu Ekber Şah Hindistan'ın kralı olurlar. İşte kitabımız Ekber Şah döneminden başlar. Ekber Şah'ın oğlu Selim ile Mihrünisa'nın aşkı.. İran'dan Hindistan'a göç eden fakir bir tüccarın kızı Mihrünisa. Babası bebekken fakirlikten ve göçebelikten dolayı bakamayacağını düşündüğü için bir ağacın altına terk ettiği, ama o daha o gün ortalığı inletecek kadar ağlayarak babasını geri döndüren, kaderini daha bebekken çizen Mihrünisa... Ekber Şah'ın ölümünden sonra tahta geçen, on dokuzuncu siyasi evlilikten sonra, yirminci eş olarak Mihrinisa'yla evlenen ve Mihrünisa'nın kaderini tekrar değiştiren Selim... Yirminci eş iki serilik kitabın birincisi. İkinci kitap güller şöleni adıyla çevrilmiş. İnternette bir üçüncü kitap daha olduğu yazıyor ama sanırım o kitapta Mihrünisa'dan sonraki dönemi anlatıyor. Üçüncü kitap maalesef ki çevrilmemiş. Bu iki kitabın çevirmeni de sanırım artık aramızda değil. Bu incelememde bu iki kitabı birden değerlendireceğim sanırım., Birinci kitap yani Yirminci Eş, Mihrünisa'nın doğumundan başlayıp, Babür İmparatoru Cihangir'le (Selim İmparator olduktan sonra bu ünvanı almıştı) evlendiği güne kadar başından geçenleri anlatıyor. Tabi yazarın hayal gücünden kattığı çok şeyle birlikte, çoğu gerçek hikayelere bağlı. Bu süreçte dönemle ve Hindistan'la ilgili çok fazlaca bilgiye hakim oluyorsunuz. Hele benim gibi bir yandan okuyup, bir yandan neymiş bu diye araştırarak giderseniz enfes bir ziyafet çıkıyor ortaya. İkinci kitap Güller Şöleni ise; Evlendikten sonra Nur Cihan ünvanını alan Mihrünisa ile Cihangir'in büyük aşkını, Mihrünisa'nın yıllarca ülkeyi nasıl yönettiğini, günümüzde bile hala ata erkil bir toplumken dönemi baz alınırsa, soylular, vezirler, zenginler ve diğer harem kadınları tarafından nasıl kıskanıldığını, yok edilmeye çalışıldığını, kadın tarafından yönetilmenin erkeklerce nasıl entrika haline geldiğini, kin ve nefret beslediklerini okuyacaksınız. Hani Hindistan'ın meşhur Taç Mahal'i vardır ya, işte o Taç Mahal'i yapan kralın Cihangir'in oğlu olduğunu, uğruna saray yapılan Mümtaz Mahal'in ise Mihrünisa'nın yeğeni olduğunu öğrenecek dönemlerine tanıklık edeceksiniz. Ve göreceksiniz ki, uğruna Taç Mahal yapılan Mümtaz Mahal bile böyle sevilmemiştir. Sonra adı tarih sayfalarından nasıl oluyor da bu kadar kolay silinebiliyor bir İmparatoriçenin diyeceksiniz. Nasıl oluyor da sadece adına bir saray inşaa edildi diye Mümtaz Mahal anılabiliyor. Sonra belki benim gibi, İmparator Cihangir bunun böyle olacağını bilseydi, acaba çok daha büyük bir sarayı Nur Cihan'a yapar mıydı diye düşüneceksiniz belki de.. Ama aslında Cihangir dünyanın en büyük sarayını zaten Nur Cihan'a vermişti. Gönlünün sarayını ve onun gönlü ile birlikte koskoca Hindistan'ı da ayaklarına sermişti.
Yirminci Eş
Yirminci EşIndu Sundaresan · Literatür Yayıncılık · 200928 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.