Gönderi

368 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Joseph Nicolosi, bir uzman psikolog olarak, psikoloji camiasının genelinin bir şey söylemediği-belki de söyleyemediği-bir konuyu ele almış bu kitapta. Kitapta yazar; homoseksüelliğin yanlış anne baba tutumlarından kaynaklandığının üstünde durmuş ve özellikle erkek eşcinselliğine değinmiş.Günümüzde sıkça tekrarlanan "Oyuncakların,renklerin cinsiyeti olmaz.Bir erkek çocuk da kızların oynadığı oyuncaklarla oynayabilir,kızlar gibi giyinebilir, bunda bir problem yoktur. Eşcinsellik doğuştandır,değişebilecek bir şey değildir." gibi düşüncelerin aslında ne kadar yanlış olduğunu yazar kendi danışanlarından örneklerle aktarmış. Bu arada yazar sadece sorunu söylemekle kalmamış,anne ve babaya düşen görevleri, çocukla nasıl bir iletişim kurulması gerektiğini, çocuğu nasıl etkinliklere yönlendirmenin faydalı olabileceğini... anlatmış yani birçok öneride de bulunmuş. Daha kitabı okumadan linç eden ilerici(!) insanlara aldırmadan sağlıklı cinsiyet gelişimine sahip çocuklar yetiştirmek ve bu konuda yapılan manipülasyonlara karşı uyanık olabilmek açısından bu kitabın okunmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.
Anne Babalar için Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi
Anne Babalar için Gençlerde Homoseksüelliği Önleme RehberiJoseph Nicolosi · Kaknüs Yayınları · 201151 okunma
··
441 views
E. okurunun profil resmi
Bu kitapta yazar, anne babanın çocuğa karşı olan davranış değişiklikleriyle beraber (özellikle babanın daha ilgili olması gibi) çocuktaki değişimlerin nasıl olması gereken hâle geldiğinden bahsetmiş. Ayrıca Nicolosi'nin, kimseyi zorla tedaviye kalktığı yok ortada, bir talep ve bir gereklilik var ki -her ne kadar birilerinin menfaatine ters düşse de- değişmek isteyen insanlar için bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Mahvolan çocuk deyince benim de aklıma Desmond Napoles geldi. Onun gibi olan belki onlarca çocuğun intihara kadar sürüklenebilecek bir yaşam sürdüğünü ve hatta buna zorlandığını kimse inkâr edemez herhalde. "Toplum baskısı, alay, dışlanma olmasaydı homoseksüeller çok mutlu olurdu, intihara meyilli olmazlardı." deniyor oysaki Hollanda'da (ki eşcinsellere en hoşgörülü ülkelerden biri) yapılmış bir araştırmada eşcinsellerde heteroseksüellere kıyasla duygudurum ve anksiyete bozukluklarının, madde kullanımının vs. daha yüksek çıktığı ortaya konmuş: jamanetwork.com/journals/jamaps... Bir de psikoloji camiasında papağan gibi aynı şeyleri tekrar etmeyip Kur'an-ı Kerim'i önceleyen psikologlar varsa bu beni çok mutlu eder, ben pek göremedim de. Ayrıca psikologların davranışlarından bahsediyorsak; neden hepsi eşcinsellik illa kabullenilmesi gereken bir şeymiş gibi davranarak bu durumundan kurtulmak isteyen insanları yok sayıyor bundan da bahsetmemiz gerekir. Çocukluktaki yanlış aile ilişkileri, ilgisiz anne baba profillerinin ne kadar etkili olduğu malum bunlar psikologların ilgi alanına girmiyor mu yoksa aileyi onarmak yerine dağıtmak daha mı cazip? Madem çok hoşgörülüler dini inancı olan insanların yardım taleplerine de kulak tıkamasınlar. Bilimsel kimliği geride bırakmak en başta APA'nın yaptığı bir şey; eşcinsel derneklerin baskısına dayanamayıp, oy çokluğuna rağmen geri adım attılar ve eşcinselliği bozukluk kategorisinden çıkardılar aksi bir kanıt bulunmamasına rağmen.
E. okurunun profil resmi
- "Arapçıl" ya da "dinci" değilim; Müslüman'ım. Sizin kâfir olduğunuz ne kadar açıksa benim de Müslüman olduğum o kadar açık. Kavramları doğru kullanın, laf cambazlığına gerek yok. - Psikoloji öğrencisiyim çok merak ettiyseniz. Psikologlar, akademisyenler ve onların medyada, üniversitede, yerlerinden olmamak, linç edilmemek için papağan gibi tekrarladığı şeylerin de farkındayım. Sizden olmayan birilerinin bu alanda olması sizi ne kadar kudurtmuş! Kudurmaya devam edin çünkü ben papağan değilim; istediklerinizi söylemeyeceğim. - Sizin gibiler tutunacak bir dal bulma gâyesiyle zamanın değişmesine bağlı olarak doğrularını ve yanlışlarını değiştirebilirler. Bizim için ise doğru/yanlış gün gibi açıktır. Yıl 2020 değil 3020 bile olsa fıtratı bozulmuşları ve toplumu da saptırmak isteyenleri onaylamayacağız, zihnini ifsad ettiklerinizden de bu hâlinden kurtulmak isteyenler elbette olacaktır, isteseniz de istemeseniz de. - Beni ve Müslümanları kendiniz gibi bünyesine paket program hâlinde adeta ideoloji zerk eden (feminist,vegan/vejetaryen, eşcinsel savunucusu-üçlü kombo) mahluklardan da zannetmeyin.Yazımda aşı, düz dünya vs. ile ilgili hiçbir şey yok; asıl paranoyak sizsiniz. - Bir İslam düşmanıyla fazla bile konuştum. Sizi de fazla dinleyen yok herhalde ki yazımla ilgisi olmayan bir sürü şeyi, kendi paranoyalarınızı, laf olsun diye kusmuşsunuz buraya. Fakat kötü haber: Benim de sizi daha fazla dinlemeye niyetim yok. Ama yine de teşekkürler, yaptığınız yorumlar bu kitabın gösterim sayısının artmasını sağladı bu da demek oluyor ki bu kitaptan daha fazla insan haberdar oluyor. Zaten kimsenin inceleme yazmadığı bu kitaba sizin gibileri rahatsız etmek için inceleme yazmıştım. Hedefime ulaşmışım. Daha çok rahatsız olmanız temennisiyle... Şimdi paylaşımımın altından gidebilirsiniz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.