Gönderi

Ne kadar da hassas işler (!)
Aslında kadın üstünden miras, mülkiyet hakkını, ataerkil değirmen taşlarını, yani var olan dünya düzenini korumak için icat edilen, nesilden nesile aktarılan o dünya, yaşadığımız dünyanın içinde ikinci bir gerçeklik gibi boy gösteriyor. Kadınların geçemeyeceği sokaklar var mesela orada, giremeyeceği dükkanlar, kullanamayacağı kelimeler var. Orada sadece kadın doktorlara muayene olabiliyor, yanınızda erkek varken garsonls konuşamıyorsunuz, çok hassas bir iş bu 'kadını korumak' meselesi. Sıradan, lakayt insanın yapacağı türden şeyler tamamen yasak orada. Kadınlar içki içemiyor, aşık olamıyor, boşanamıyor, otobüste trende, tanımadığı erkeklerin yanına oturamıyor... Çocuk yapmamak, evlenmemek veya eşcinsel olmak, harikalar diyarının televizyonlarında buğulu bile gösterilmiyor. Öyle hassas bir dünya ki, kadına kadın demek bile ayıp orada. Cinsiyet işaretleyeceğiniz kutucuklarda iki ihtimal buluyorsunuz; erkek-bayan... Çünkü kadın denen mahluk bu dünyada, çiçek böcek isimleriyle anılıyor. Gonca gül olur, hanımeli olur, kelebek olur... Zira sulanacak bir çiçek, korunacak bir böcektir kadın. Her an kuruyabilir veya çıtırt diye ezilebilir, durum o kadar hassas yani...
Sayfa 8 - NotaBene Yayınları - 1. BaskıKitabı okudu
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.