Farz et ki aynı taşın altında kaldı elimiz
Aynı yolun içinde battı dikenler ayağımıza
Aynıydı bulutlar gibi dağılan hayallerimiz
Aynı yaşlar dolmadı mı her gece yanağımıza
Sen kırıklarını çizdin ben kederlerimi yazdım
Zarif parmaklarından dinledim akan zamanı
Ben upuzun bir kış sen kısacık o yazdın
Aynı hüznü duymadık mı düşen yaprağımıza
Şansımız yok aynıyız
Yakından bir kulak ver nefes alışımıza
Etten, kemikten, kalpten, gövdeden
Teni terk ettiğinde canımız
Aynı çiçekler atılacak gel toprağımıza
M.İlhan Genç