“Ten renkleri ne olursa olsun insanlarının tümünün arasında, siyahlar ve beyazlar arasında, akla gelebilecek tüm dinlerin mensupları arasında eşitlik, hoşgörü ve adaletin hüküm sürmesini istiyorum. Biz hepimiz Allah’ın varlıklarıyız ve eşit yaratıldık. Kimse başka insanlara adaletsiz ve zalimce davranmak hakkına sahip değildir. Beni köle yapan insanlardan, Sudan’da köleleştirilen diğer insanlara haksızca zulmetmeye son vermelerini istiyorum.” (Mende Nazer)
20.yy’ın sonları ve bu kadarı da olmaz dediğimiz her şey bir gece ansızın Mende’nin ve diğerlerinin köylerini basan insan tacirleri tarafından kaçırılıp türlü taciz, tecavüz, zulüme uğradıktan sonra bir eşyaymış gibi satılıp satıldıkları yerlerdeki kişilerin türlü zalimliklerine boyun eğmek zorunda kalan Mende ve diğer milyonlarca insanın hayatta kalma, bu zulme son verme ya da en azından insanların bilmesi duyarlı olması için çabalarının hikayesi.. Ve tabi ki bir yerlerde hala iyi insanların da olduğunun..
Okurken bir solukta okuyamıyorsunuz çünkü ‘bu nasıl olur?’ demekten, yüreğinizin sızısından, insanlıktan utanmaktan, durup uzun uzun düşünmekten, bir sonraki sayfayı göz yaşınızla açmaktan, yutkunamamaktan okuyamıyorsunuz.
İnancımızı, insanlığımızı sorgulatan bir kitap kesinlikle okunmalı okutulmalı..
Kitapla kalın